Bu durum fiziksel rahatsızlık vermesinin yanı sıra, ciddi bir hastalık belirtisi olabileceği endişesiyle psikolojik olarak da huzursuzluk yaratabilir. Özellikle Human Papilloma Virüsü (HPV) gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla ilgili kaygılar, vajinal kaşıntı yaşayan kadınların aklında sıkça belirmektedir. “Kadınlarda vajinal kaşıntı HPV belirtisi olabilir mi?” sorusu da bu endişelerin başında gelir.
Kısaca HPV Nedir? HPV (Human Papilloma Virüsü), cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyon etkenlerinden biri olan bir virüstür. Bu virüsün 200’den fazla alt tipi bulunur ve bunlardan yaklaşık 40 kadarı genital bölgeyi enfekte eder; tiplerin bir kısmı düşük riskli olup genital siğillere yol açabilirken, bazı yüksek riskli tipleri rahim ağzı (serviks) kanseri, vulva-vajina kanseri, penis ve anüs kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. HPV o kadar yaygındır ki, nüfusun yaklaşık %80-90’ı yaşamı boyunca en az bir kez HPV ile enfekte olur. İyi haber, bu enfeksiyonların büyük bölümü vücudun bağışıklık sistemi sayesinde herhangi bir belirti vermeden 1-2 yıl içinde temizlenir. Ancak bazı kişilerde HPV enfeksiyonu belirti vermeden yıllarca sessiz kalabilir veya genital siğiller gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Bu nedenle HPV’yi sadece belirtilerle tespit etmek her zaman mümkün değildir; düzenli kontroller (Pap smear ve HPV testleri) erken tanı açısından önemlidir.
Vajinal Kaşıntının Yaygın Nedenleri
Vajinal kaşıntı tek başına ortaya çıkabildiği gibi çoğunlukla altta yatan başka bir durumun belirtisi olarak da karşımıza çıkar. Bu rahatsız edici semptoma yol açan farklı faktörler vardır. En sık görülen vajinal kaşıntı nedenleri şunlardır:
Mantar Enfeksiyonları (Kandidiyazis): Candida mantarının vajinada aşırı çoğalması sonucu oluşur. Yoğun kaşıntı, vajina ve vulvada kızarıklık, yanma ve beyaz peynir kesiği kıvamında kokusuz akıntı tipiktir. Özellikle antibiyotik kullanımı, gebelik veya diyabet gibi durumlar mantar enfeksiyonunu tetikleyebilir.
Bakteriyel Vajinoz: Vajinanın doğal bakteri dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkar. Genellikle hafif kaşıntı ile beraber balık kokusuna benzer kötü kokulu, gri-beyaz ince bir akıntıya yol açar.
Paraziter ve Protozoal Enfeksiyonlar: Trichomonas vaginalis gibi parazitlerin neden olduğu vajinitlerde sarı-yeşil renkli, köpüklü kötü kokulu akıntı, yanma ve kaşıntı görülebilir. Ayrıca genital bölgede uyuz (scabies) veya kıl kurdu enfestasyonları da kaşıntı yapabilir.
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar: Klamidya, bel soğukluğu (gonore), herpes (HSV) ve HPV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar da vajina ve vulva dokularını etkileyerek kaşıntıya neden olabilir. Örneğin, genital herpes başlangıçta bölgede karıncalanma ve kaşıntıyla başlar, ardından ağrılı içi sıvı dolu kabarcıklar (yaralar) oluşur. HPV enfeksiyonunda ise gelişen genital siğiller ciltte tahriş ve kaşıntı yapabilir (detayını aşağıda inceleyeceğiz).
Dermatolojik Hastalıklar ve Alerjiler: Vajina ve özellikle dış genital cilt (vulva) bölgesi, egzama, liken planus, liken skleroz gibi cilt hastalıklarından etkilenebilir. Bu durumlar kronik kaşıntı ve deri değişikliklerine yol açar. Ayrıca ped, tampon, kokulu sabun, vajinal duş, kayganlaştırıcı, lateks prezervatif gibi ürünlere karşı kontakt dermatit (alerjik tahriş) gelişmesi sık görülen bir kaşıntı nedenidir.
Hormonal Değişimler: Özellikle menopoz döneminde östrojen hormonu seviyesinin düşmesine bağlı vajinal kuruluk gelişebilir. Kuruluk, vajina dokusunda incelmeye (vajinal atrofi) ve pH dengesinin bozulmasına yol açarak kaşıntı ve yanma hissi oluşturabilir. Benzer şekilde hamilelik veya adet öncesi dönemdeki hormonal dalgalanmalar da bazı kadınlarda geçici vajinal kaşıntıya sebep olabilir.
Diğer Nedenler (Nadir): Uzun süre geçmeyen, tedavilere dirençli vulvar-vajinal kaşıntı vakalarında Vulvar İntraepitelyal Neoplazi (VIN) veya vulva kanseri gibi nadir durumlar da ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdır. Neyse ki bunlar kaşıntı nedenleri arasında oldukça düşük bir yüzdeyi oluşturur, ancak özellikle risk faktörü olan veya menopoz sonrası kadınlarda kronik kaşıntı şikâyeti ciddiye alınmalıdır.
Yukarıdaki nedenlerden anlaşılacağı üzere, vajinal kaşıntı tek bir sebebe indirgenemeyecek kadar çeşitli etkenlerden kaynaklanabilir. Aşağıdaki tabloda, vajinal kaşıntıya yol açan yaygın durumlar ve bunların tipik belirtileri özetlenmiştir:
Olası Neden Tipik Belirtiler
Mantar enfeksiyonu (Vajinal candidiyazis) Yoğun kaşıntı, vajina ve vulvada kızarıklık; beyaz renkli, peynirimsi kıvamda kokusuz akıntı; idrar yaparken veya cinsel ilişkide batma hissi.
Bakteriyel vajinoz Hafif kaşıntı; gri-beyaz, ince ve homojen akıntı; balık kokusu gibi kötü koku (özellikle cinsel ilişki sonrası fark edilebilir); bazen hafif yanma.
Trikomonas vajiniti (paraziter enf.) Yoğun kaşıntı ve yanma; sarı-yeşil renkli, köpüklü akıntı; kötü koku; vajina ve vulvada kızarıklık, tahriş; idrar yaparken sızı.
Genital herpes (HSV enfeksiyonu) Kaşıntı veya karıncalanma hissiyle başlayan, ardından ortaya çıkan ağrılı içi su dolu kabarcıklar; kabarcıklar patlayıp yaraya dönüşebilir; iyileşirken kabuklanma.
HPV enfeksiyonu (Genital siğiller) Dış genital bölgede (vulva, vajina girişi, anüs çevresi) küçük, yumuşak et beni tarzında çıkıntılar; tek veya çoklu siğil (karnabahar görünümünde kümeler halinde olabilir); genelde ağrısızdır ancak kaşıntı, yanma veya tahriş hissine yol açabilir.
Kontakt dermatit / Alerji Kaşıntı; deride kızarıklık, hafif şişlik veya kuruluk; yeni kullanılan sabun, deterjan, ped, latex vb. ürüne maruz kalma öyküsüyle ilişkili olarak belirtilerin başlaması.
Hormonal kuruluk (Atrofi) Kaşıntı ve kuruluk hissi; cinsel ilişki sırasında ağrı (disparoni); vajinal bölgede sık tekrarlayan irritasyon veya enfeksiyon eğilimi.
Yukarıdaki tablo, kaşıntının farklı durumlarda hangi diğer ipucu belirtilerle birlikte görülebileceğini göstermektedir. Örneğin yoğun kaşıntıyla beraber kesilmiş süt gibi beyaz akıntı varsa mantar enfeksiyonu daha olasıyken, kaşıntıya eşlik eden karnabahar benzeri kabarıklıklar HPV kaynaklı genital siğilleri akla getirebilir. Ancak unutmamak gerekir ki bu belirtiler her zaman bu kadar tipik olmayabilir ve bazı durumlarda birden fazla enfeksiyon bir arada bulunabilir. Kesin teşhis için bir doktora başvurmak şarttır, çünkü tedavi, nedene yönelik olarak planlanmalıdır.
Kadınlarda HPV Enfeksiyonunun Belirtileri
HPV enfeksiyonu kadınlarda çok farklı klinik tablolara yol açabilir. Çoğu zaman hiçbir belirti vermez ve kişi enfekte olduğunu ancak tarama testlerinde öğrenir. Belirti veren durumlarda ise HPV’nin tipine ve enfeksiyonun yerine bağlı olarak semptomlar ortaya çıkar. Kadınlarda HPV enfeksiyonunun başlıca belirtilerini iki ana grupta inceleyebiliriz:
1. Dış Genital Belirtiler (Genital Siğiller): HPV’nin düşük riskli tipleri (örneğin tip 6 ve 11), genital bölgede siğil (kondilom) oluşumuna yol açar. Genital siğiller; vulva, vajina girişi, perine ve anüs çevresinde görülebilen, ten rengi veya kahverengimsi, küçük kabarıklıklar şeklinde lezyonlardır. Bazen o kadar küçük olabilirler ki fark edilmeleri zor olur, bazen de büyüyüp karnabahar benzeri kümeler oluşturabilirler. Genital siğiller genellikle ağrısızdır, ancak bulundukları bölgede kaşıntı, hafif yanma veya rahatsızlık hissi yaratabilirler. Çok sayıda veya büyük siğiller, cinsel ilişki sırasında sürtünmeye bağlı kanama yapabilir. Siğiller, HPV enfeksiyonunun en yaygın görülen belirtilerindendir ve HPV taşıyan her kadında siğil olacak diye bir şart olmasa da, varsa bu kişinin HPV ile enfekte olduğunun önemli bir göstergesidir.
2. Rahim Ağzı (Servikal) ve Diğer İç Genital Belirtiler: HPV’nin yüksek riskli tipleri genellikle rahim ağzını enfekte ederek burada hücresel değişimlere (servikal displazi) ve yıllar içinde kanserleşebilen lezyonlara yol açabilir. Ne yazık ki bu süreç erken evrelerde belirti vermez. Yani bir kadın rahim ağzında HPV’ye bağlı değişiklikler olduğunda bunu hissedemez; bu nedenle rutin Pap smear testleri ile bu durumun taranması hayati önem taşır. İlerlemiş rahim ağzı lezyonlarında veya kanserinde ise bazen şu belirtiler ortaya çıkabilir: cinsel ilişki sonrasında kontakt kanama (lekelenme tarzı kanama), adet dönemleri dışında düzensiz kanamalar, kötü kokulu anormal vajinal akıntı ve kasık ağrısı. Bu belirtiler spesifik olmayıp pek çok jinekolojik sorunda görülebileceği için, böyle durumlarda mutlaka jinekolojik muayene yapılmalıdır.
Özetlemek gerekirse, HPV enfeksiyonunun kadınlardaki en belirgin belirtisi dış genital bölgede ortaya çıkan siğillerdir. Bunun dışında HPV, yıllarca belirti vermeden vücutta kalabilir veya ancak ileri safhada anlaşılabilecek içsel değişikliklere yol açabilir. Vajinal kaşıntı, tek başına spesifik bir HPV belirtisi olmasa da, HPV’nin neden olduğu siğillerin varlığında görülebilen bir semptomdur. Bu noktayı daha detaylı inceleyelim:
HPV ve Vajinal Kaşıntı Arasındaki İlişki
Vajina veya dış genital bölgede hissedilen inatçı kaşıntı, bazı durumlarda HPV enfeksiyonunun habercisi olabilir. Özellikle genital siğillerin çıkmaya başlamasıyla birlikte, henüz siğiller çok küçük veya fark edilmemiş olsa bile ciltte yarattıkları tahriş sonucu kaşıntı ilk belirti olarak ortaya çıkabilir. Hatta uzmanlar, dış genital bölgedeki kaşıntının bazen HPV virüsünün ve ona bağlı gelişen siğillerin en erken ve tek belirtisi olabileceğini belirtmektedir. Yani bir kadın herhangi bir akıntı veya lezyon fark etmese bile, nedeni açıklanamayan ısrarlı bir vulvar kaşıntı yaşadığında, altta yatan gizli bir HPV enfeksiyonu olasılığı vardır.
Ancak dikkat edilmesi gereken önemli nokta, her vajinal kaşıntının HPV anlamına gelmediğidir. Yukarıda değindiğimiz gibi, mantar enfeksiyonu başta olmak üzere pek çok farklı durum kadınlarda genital kaşıntıya yol açabilir. Örneğin vajinal kaşıntı yaşayan birçok kadın önceki deneyimlerine dayanarak bunu sık görülen bir mantar enfeksiyonu sanıp kendi kendine tedavi uygulamaya çalışabilir. Tam tersi şekilde, kaşıntısı olan bazı kadınlar da hemen en kötü senaryoyu düşünüp HPV korkusuna kapılabilirler. Gerçekte ise kaşıntının tek başına HPV veya başka bir durum kaynaklı olduğunu anlamak zordur. Nitekim, kaşıntı HPV dışında genital herpes, trikomonas enfeksiyonu, egzama veya hatta bir cilt tahrişi nedeniyle bile ortaya çıkmış olabilir.
Bu belirsizliği çözmenin en doğru yolu, vajinal kaşıntı şikâyeti devam eden kadının bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olmasıdır. Doktor, jinekolojik muayene sırasında vajina ve vulvada siğil benzeri lezyon olup olmadığını kontrol edecek, gerekirse vajinal akıntıdan örnek alarak mantar veya bakteriyel enfeksiyon testleri yapacaktır. Eğer görünür bir siğil yok ancak HPV şüphesi varsa, Pap smear testi ve HPV için DNA testi önerilebilir. Sonuç olarak, **evet, vajinal kaşıntı HPV enfeksiyonunun bir belirtisi olabilir, fakat tek başına kesin tanı koydurmaz. Kaşıntı şikâyeti, özellikle de tedaviye rağmen sürüyorsa veya beraberinde anormal akıntı, koku, yanma, yara gibi başka bulgular da varsa, ihmal edilmemeli ve doktora başvurulmalıdır.
Vajinal Kaşıntı ve HPV Şüphesi Durumunda Ne Yapmalı?
Eğer vajinal bölgede geçmeyen bir kaşıntı problemi yaşıyorsanız ve bunun HPV gibi ciddi bir enfeksiyondan kaynaklanabileceğinden endişe ediyorsanız, atmanız gereken en doğru adım tıbbi değerlendirme olacaktır. Doktora başvurduğunuzda şu süreçler izlenebilir:
Detaylı Öykü ve Fizik Muayene: Doktorunuz öncelikle şikâyetinizin ne kadar süredir devam ettiğini, akıntı veya ağrı gibi eşlik eden başka sorunlar olup olmadığını soracaktır. Ardından jinekolojik muayene ile vajina ve dış genital bölge incelenecektir. Bu muayene sırasında olası genital siğiller, mantar enfeksiyonuna bağlı akıntı belirtileri veya ciltteki tahriş/alerji bulguları saptanmaya çalışılır.
Laboratuvar Testleri: Muayene bulgularına göre çeşitli testler istenebilir. Vajinal akıntı kültürü veya mikroskopik inceleme ile mantar, bakteriyel vajinoz veya trikomonas gibi enfeksiyonlar aranabilir. Pap smear (smear testi) yapılarak rahim ağzındaki hücresel değişimler değerlendirilebilir; smear sırasında alınan örnek aynı zamanda HPV DNA testi için de kullanılabilir. HPV DNA testi, rahim ağzından alınan sürüntüde virüse ait genetik materyalin yüksek duyarlılıkla tespitini sağlar ve hangi HPV tipiyle enfekte olunduğunu gösterebilir.
Kesin Tanı ve Tedavi: Sonuçlara göre tedavi planı oluşturulur. Eğer mantar enfeksiyonu tespit edildiyse antifungal vajinal fitil veya kremlerle tedavi edilir ve kaşıntı birkaç gün içinde giderilir. Bakteriyel enfeksiyon saptanırsa uygun antibiyotik tedavisi uygulanır. HPV enfeksiyonu tespit edilirse, burada izlenecek yol lezyonun olup olmamasına bağlıdır. Görünür genital siğiller varsa, bunlar genellikle dondurma (kriyoterapi), yakma (koterizasyon) veya lazer ile yerel tedavi edilerek temizlenir. Küçük ve az sayıdaki siğiller için doktorunuzun reçete edeceği podofilin, imiquimod gibi siğil karşıtı kremler de kullanılabilir. Siğiller tedaviyle yok edildikten sonra, çoğu hastada kaşıntı şikâyeti de düzelir. HPV pozitif olup da siğil olmayan durumlarda ise rahim ağzındaki değişimlerin derecesine göre yakın takip (düzenli smear kontrolleri) veya gerekli görüldüyse kolposkopi/biyopsi gibi ileri işlemler yapılabilir.
Destekleyici Önlemler: Nedene yönelik tedavi sürerken, kaşıntının yarattığı rahatsızlığı azaltmak için bazı destekleyici önlemler alınabilir. Doktorunuz, kortizonlu veya antihistaminikli kremler ile ciltteki kaşıntıyı hafifletebilir (eğer siğil yoksa ve cilt tahriş ise). Koltuk altı (ılık su) banyoları yapmak, bölgeyi temiz ve kuru tutmak da kaşıntıyı yatıştırmaya yardımcı olabilir. Kaşıntı döneminde mümkünse parfümlü sabunlar, günlük pedler gibi irritanlardan uzak durup pamuklu iç çamaşırı giymek de rahatlama sağlayabilir.
HPV’den Korunma Yolları ve Kaşıntıyı Önleme
Her ne kadar HPV enfeksiyonu oldukça yaygın olsa da, alınacak bazı önlemler ile enfeksiyon riskini ve buna bağlı sorunları azaltmak mümkündür:
HPV Aşısı: HPV’den korunmanın en etkin yolu aşılanmaktır. Günümüzde kullanılan HPV aşıları, virüsün kansere en çok yol açan tipleri (ör. HPV 16, 18) ve genital siğillere yol açan tiplerine (HPV 6, 11) karşı koruma sağlar. Aşılama, cinsel aktif olmadan önceki dönemde (9-14 yaş idealdir) yapıldığında en yüksek koruyucu etkiyi gösterir. Ancak 45 yaşına kadar fayda sağladığına dair veriler olduğundan, cinsel aktif yetişkinlerde de hekime danışarak aşı takvimi uygulanabilir. Aşı, HPV’ye bağlı hem kanser öncüsü lezyonları hem de siğil oluşumunu büyük ölçüde engelleyerek gelecekte oluşabilecek kaşıntı ve diğer sorunların önüne geçmede yardımcı olur.
Güvenli Cinsel Hayat: Prezervatif kullanımı, HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların geçiş riskini azaltır ancak tam koruma sağlamaz (çünkü HPV enfeksiyonu kondomun kapatmadığı genital cilt alanlarının temasından da bulaşabilir). Bu nedenle tek eşli bir ilişki tercih etmek veya partner sayısını sınırlamak da bulaş riskini düşürmeye katkıda bulunur. Partnerinizin HPV veya başka CYBE taşıyıp taşımadığını bilmek her zaman mümkün olamayacağından, korunma yöntemlerini ciddiye almak önemlidir.
Hijyen ve Bakım: Vajinal bölgenin temizliğinde aşırıya kaçmamak, dengeli bir hijyen sağlamak gerekir. Günlük olarak genital bölgeyi sadece su ve gerekirse hassas ciltlere uygun sabunla yıkamak yeterlidir. Vajinal duş gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır, çünkü bunlar vajinanın doğal florasını bozarak enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Tuvalet temizliğini önden arkaya doğru yapmak, pamuklu ve rahat iç çamaşırları giymek, nemli kalmış mayo veya iç çamaşırını uzun süre üzerinde tutmamak gibi basit önlemler hem mantar/bakteriyel enfeksiyonları hem de cilt tahrişlerini önlemeye yardımcı olur.
Düzenli Sağlık Kontrolleri: Hiçbir şikâyet olmasa bile, cinsel olarak aktif her kadının düzenli aralıklarla jinekolojik muayene ve Pap smear testini yaptırması önerilir. Bu sayede HPV’nin sessiz ilerleyen etkileri erken dönemde yakalanabilir ve gereken önlemler zamanında alınabilir. Doktorunuz, risk faktörlerinize göre HPV DNA testini de tarama protokolüne ekleyebilir. Erken tanı, hem kaşıntı gibi belirtilerin altta yatan nedenini bulmada hem de uzun vadeli ciddi sonuçların önlenmesinde kilit rol oynar.
Unutmayın, vajinal kaşıntı ihmal edilmemesi gereken bir belirtidir, ancak endişe edilecek bir durum olup olmadığı ancak doğru tanı ile anlaşılabilir. Hem kendi rahatınız hem de üreme sağlığınız için, özellikle kaşıntı tekrarlayıcı veya uzun süreliyse bir sağlık profesyoneline danışmak en doğrusudur. Erken dönemde yapılan basit bir muayene ve gerekli testler, olası bir HPV enfeksiyonunu veya başka bir problemi kontrol altına almanızı sağlayacaktır.
Sık Sorulan Sorular
HPV enfeksiyonu her zaman belirti gösterir mi?
Hayır. HPV enfeksiyonlarının %70-90’ı herhangi bir şikâyete neden olmadan seyreder ve genellikle 1-2 yıl içinde vücuttan temizlenir. Yani çoğu kişi HPV taşıdığını fark etmez. Belirti ortaya çıkarsa, en sık görüleni genital siğillerdir. Bu nedenle cinsel olarak aktif kadınların, belirti olmasa da, rutin kontrollerle HPV taramalarını yaptırmaları önemlidir.
HPV kaşıntıya neden olur mu?
Evet, dolaylı olarak olabilir. HPV’nin neden olduğu genital siğiller, bulundukları bölgede cilt yüzeyinde tahriş yaratarak kaşıntı, yanma veya rahatsızlık hissine yol açabilir. Özellikle siğiller henüz küçükken veya yayılırken kaşıntı fark edilebilir. Ancak her HPV enfeksiyonu kaşıntı yapmaz; siğil oluşmadığı sürece HPV’nin varlığı genelde anlaşılmaz.
Genital siğiller (HPV) nasıl görünür ve nasıl anlaşılır?
Genital siğiller, ciltte veya mukozada küçük, yumuşak kabarıklıklar olarak ortaya çıkar. Renkleri ten rengi, pembe veya kahverengimsi olabilir. Bazen tek tek, bazen karnabahar benzeri kümeler halinde görülürler. Çoğunlukla ağrı yapmazlar ancak kaşıntı veya hafif bir yanma hissi verebilirler. Vulva, vajina girişi, anüs çevresi ve hatta rahim ağzında bile çıkabilirler. Gözle görülen veya elle hissedilen bu lezyonlar şüphe uyandırdığında, kesin teşhis için doktor muayenesi ve gerekirse biyopsi yapılabilir.
Vajinal kaşıntı şikâyeti için ne zaman doktora gitmeliyim?
Eğer vajinal kaşıntı birkaç günden uzun sürüyor, kendi kendine geçmiyor ya da tekrar tekrar ortaya çıkıyorsa doktora gitmek gerekir. Özellikle kaşıntıya kötü kokulu akıntı, yanma, ağrı, idrar yaparken sızı veya cinsel ilişki sırasında ağrı gibi başka belirtiler eşlik ediyorsa gecikmeden bir kadın doğum uzmanına başvurulmalıdır. Bu bulgular, altta yatan enfeksiyon veya başka bir soruna işaret edebilir. Erken değerlendirme ile uygun tedaviye başlamak, hem rahatsızlığınızı gidermek hem de olası ciddi sorunları önlemek açısından önemlidir.
HPV enfeksiyonundan ve genital siğillerden nasıl korunabilirim?
HPV enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu HPV aşısı yaptırmaktır. HPV aşıları, virüsün en yaygın yüksek riskli ve siğil yapan tiplerine karşı bağışıklık kazandırarak enfeksiyon riskini büyük ölçüde azaltır. Bunun yanı sıra cinsel ilişkide prezervatif kullanımı HPV bulaşmasını tamamen engellemese de önemli oranda azaltır. Tek eşlilik veya partner sayısını sınırlamak da risk yönetimine yardımcı olur. Genital hijyenin sağlanması, ortak havlu/kıyafet kullanımından kaçınılması da genel enfeksiyonlardan korunmada faydalıdır. Son olarak, düzenli jinekolojik kontroller ve Pap smear testleri sayesinde, aşıyla korunulamayan veya farkında olmadan edinilmiş HPV enfeksiyonları olsa bile erken dönemde yakalanarak yönetilebilir.