Dünya basını gündeminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını takip eden süreç birinci sıralardaki yerini koruyor. Dış basında yer alan analiz ve haberlerin en öne çıkan ortak noktası İmamoğlu’na gözaltı kararının ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü bir rakibi olmasıyla’ ilişkilendirilmesi.
ABC News: Protestolara katılmak gözaltına alınmayı göze almak anlamına geliyor
ABD merkezli ABC News’de yer alan değerlendirmede, İBB Başkanı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındaki güçlü rakiplerden olması nedeniyle gözaltı kararı çıkarıldığı ifade edildi. ABC News yayınında ayrıca, Türkiye’de son yıllarda artan baskı nedeniyle protesto eylemlerine katılmanın riskli olduğu ancak buna rağmen binlerce kişinin karara karşı sokaklara döküldüğünün altı çiziliyor. Değerlendirmede ’’Türkiye’deki baskıcı siyasi iklim nedeniyle... protestolara katılmak gözaltına alınmayı göze almak anlamına geliyor’’ ifadeleri kullanılırken, bu riske rağmen sokaklara dökülen kalabalıkların dönüştürücü bir etkisi olabileceği, bunun gelecek günlerde netleşeceği tartışılıyor.
DW: Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanı ve Erdoğan’ın en büyük siyasi rakibi İmamoğlu hala gözaltında
Almanya merkezli DW yayınında bugün yer alan bir değerlendirmede, Türkiye’de iktidarın, İmamoğlu’nun gözaltına alınması kararının siyasi olmadığına ilişkin açıklamaları sorgulandı. DW muhabiri Dorian Jones, gözaltı kararının zamanlamasına dikkati çekerek, "’Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bunun bağımsız bir yargı kararı olduğunu söyledi. Ancak zamanlamaya dikkat etmek gerekir. İmamoğlu’na ilişkin soruşturmalar birkaç yıldır devam ediyor ve hiçbir yere gitmiyor gibi görünüyordu. Ancak ne zaman ki İmamoğlu 2028 yılında veya daha öncesinde yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı yarışı için adaylığını açıklamaya karar verdi gözaltına alındı. Üstelik adaylığıının kendi partisi tarafından resmi statü kazanmasına sadece birkaç gün vardı ve adaylığına büyük bir destek vardı" ifadesini kullandı.
Almanya medyasında yer alan haberlerde ayrıca Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un gözaltı kararına ilişkin kınamasına da yer verildi.
Le Monde: Adalet sisteminin silah haline getirilmesi... İBB Başkanı’nın tutuklanmasına karşı kitlesel protestolar patlak verdi
Fransa merkezli Le Monde, protestoların ikinci gününe ilişkin haberinde, İmamoğlu’nu ’’Güçlü ve popüler bir figür olan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük siyasi rakibi’’ olarak niteledi. Ayrıca, Türkiye’de adalet sisteminin silah haline getirildiğine ilişkin bir yoruma yer verdi. Le Monde’nin haberinde şu ifadeler kullanıldı:
"Binlerce kişi, İmamoğlu’nun tutuklanmasına duydukları öfkeyi dile getirmek için ikinci gece de protesto yasağına meydan okuyarak Belediye Binası önünde toplandı. On yılı aşkın süredir kitlesel protestolarla anılan Taksim Meydanı ve Gezi Parkı, güvenlik önlemleri kapsamında kapalı kalırken, sosyal medya ve internet erişimi de ikinci gün boyunca büyük ölçüde kısıtlandı. Çarşamba günü düzenlenen baskınlarda 80’den fazla kişi gözaltına alındı."
BBC: Türkiye'de Yasaklara Rağmen İkinci Gece Protestolar Düzenlendi
İngiltere merkezli BBC’de yer alan protestoların ikinci gününe ilişkin haberde yasaklara rağmen sokaklara dökülen kalabalıklara dikkat çekilirken, protestoların ’’Şimdilik, Erdoğan’a yönelik siyasi baskıyı artıracak bir seviyeye ulaşmış olmadığı’’ yorumuna yer verildi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
"İstanbul'da polis, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ikinci gece de düzenlenen protestolarda göstericilere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale etti. Protestolar, dört günlük eylem yasağına rağmen devam etti. ‘Provokatif’olduğu ifade edilen sosyal medya paylaşımları nedeniyle onlarca kişiyi gözaltına alındı.
Üniversite öğrencileri sokaklarda yürüyerek “Korkmuyoruz, susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz” şeklinde sloganlar attı. Bu ifade, Türkiye’de muhalefet tarafından sıkça kullanılan bir söylem. Ancak İstanbul’un 16 milyonu aşan nüfusuna kıyasla protestocu sayısının hala görece düşük olduğu belirtiliyor. Şimdilik, Erdoğan’a yönelik siyasi baskıyı artıracak bir seviyeye ulaşmış değiller."
