İzmir'deki Termik Santralin Yeniden Faaliyete Geçmesi
İzmir'in Aliağa ilçesinde, çevre ve hukuk mücadelesinin odağındaki İzdemir-II Termik Santrali, uzun bir süredir bakım çalışmaları nedeniyle kapalıydı.
Santralin Yeniden Üretime Başlaması
Ancak geçtiğimiz günlerde, bakım işlemlerinin tamamlanmasının ardından santral yeniden üretime başladı.
Mühür Kararının İptali ve Yeniden Faaliyet Başlangıcı
Gelişme, santralin ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiği dönemde, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen mühür kararına, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının ve sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen yeni ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) kararının ardından yaşandı.
Toplumsal Tepkiler
Santralin yeniden faaliyete geçmesi, İzmir halkı ve çevre örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı. Özellikle EGEÇEP VE İzmir Barosu ÇED kararının iptal edilmesi talebiyle hukuki girişimlerde bulunmuştu.
Hukuki Süreç
Mühür kararı ve yargı süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzdemir Enerji Elektrik Üretim AŞ’nin Aliağa ilçesinde ruhsatsız faaliyet gösterdiğini tespit ederek santrali mühürlemişti. Ancak santralin işletmecisi olan İzdemir Enerji, mühür kararına karşı dava açarak mahkemeye başvurmuş ve mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Yasal Süreçler ve ÇED Kararları
Santralin faaliyetiyle ilgili yasal süreçler, yalnızca mühür kararıyla sınırlı kalmadı. İzdemir-II Termik Santrali için daha önce verilen ÇED kararı, Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak değerlendirilmiş ve iptal edilmişti.
Çevre İzleme ve Yargı Süreci
Mahkemenin bu iptal kararının ardından, santral işletmecisi İzdemir Enerji Elektrik Üretim AŞ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurmuş ve kısa sürede ikinci bir ÇED onayı almayı başarmıştı. İkinci ÇED kararı ve yeniden faaliyet başlangıcı Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzdemir-II Termik Santrali için yeni bir ÇED kararı verdi.
Yeniden Yargı Süreci
Verilen kararla santralin kapalı kalması engellenmiş oldu. Ancak, EGEÇEP, İzmir Barosu ve İzmirli 60 yurttaş, ÇED kararının iptali için tekrar yargıya başvurdu. Bu kez de kararın hukuki geçerliliği sorgulandı.
Santralin Tanımı ve Faaliyetleri
EGEÇEP ve diğer çevre örgütleri, santralin çevresel etkilerini ve bölgedeki halk sağlığı üzerindeki olası zararlarını gündeme getirerek, karara karşı çıkmayı sürdürdüler. İzmir Barosu ise santralin faaliyetlerinin çevre hukuku açısından tartışmalı olduğuna dikkat çekerek, yargıya başvurmuştu. İzdemir-II termik santrali hakkında İzdemir-II Termik Santrali, Aliağa ilçesinin Horozgediği Köyü'nde kurulu bulunuyor ve İzmir Demir Çelik Sanayi AŞ’nin %85,44 oranında bağlı ortaklığı olan İzdemir Enerji Elektrik Üretim AŞ tarafından işletiliyor. 17 Haziran 2010 tarihinde alınan 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu' kararı ile faaliyete geçti.
Santralin Elektrik Üretimi ve Gücü
Yıllık yaklaşık 2,664 GWh elektrik üretimi yapan bu tesis, ithal kömür kullanarak enerji üretiyor. Santral, 370 MW kurulu güce sahip.
Çevresel ve Ekonomik Tartışmalar
Tartışmaların odağındaki santral, çevre ve halk sağlığına olan etkileri, bölgedeki ekosistem üzerindeki potansiyel zararları ile sıkça eleştiriliyor. Santral, sadece İzmir'de değil, tüm Türkiye'de çevre hareketlerinin ve çevreci sivil toplum kuruluşlarının yoğun tepkilerine neden oluyor.
Çevre Hareketleri ve Hukuk Mücadelesi
İzdemir-II Termik Santrali’nin yeniden faaliyete geçmesi, sadece santralin çevresel etkileri üzerine değil, aynı zamanda hukuk süreci üzerine de büyük bir tartışma başlatmış durumda. EGEÇEP ve diğer çevre kuruluşları, santralin faaliyetinin halk sağlığına, bölgedeki ekosisteme ve çevreye olan olumsuz etkileri konusunda endişelerini dile getiriyor. İzmir Barosu ve yurttaşlar ise, santral için verilen ÇED kararının hukuka aykırı olduğunu savunarak, kararın iptal edilmesini talep ediyor.
Geleceğe Yönelik Bakış
Santral hakkında süren yasal mücadele, İzmirli vatandaşlar, çevre örgütleri ve santral sahipleri arasında yoğun bir gerilime yol açarken, konu bölgedeki çevre politikalarını ve hukuki süreçleri şekillendirmeye devam ediyor. Çevreye ve halk sağlığına duyarlı kesimler, santralin faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğini vurgularken, santral yetkilileri ise tesisin üretime geçmesinin ekonomik anlamda önemli olduğunu belirtiyor.