16 Nisan 2025
İstanbul
Parçalı az bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Güncel Alın, çene veya sırt bölgesinde… Hangi bölgedeki akne bize ne anlatıyor?

Alın, çene veya sırt bölgesinde… Hangi bölgedeki akne bize ne anlatıyor?

Günümüzde en sık görülen cilt hastalıkları arasında yer alan akne, diğer adıyla sivilce, ergenlik döneminin kabusu olarak bilinse de aslında erişkinlerde de yaygın görülen bir hastalık.Öyle ki yetişkinlerin, özellikle de 25 yaş ve üzerindeki kadınların yaklaşık 20’si, bir başka deyişle her 5 kadından biri, akne sorunu yaşıyor. Genetik, hormonal ve çevresel faktörler neden olurken, hatalı alışkanlıklar da akneyi artırabiliyor. Akne hafif bir cilt sorunu olarak görülse de ağrılı kist ve nodüller ciltte kalıcı izler ile lekelerin oluşumuyla sonuçlanabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Akın Çakıcı, hangi bölgedeki aknenin neye işaret ettiğini anlattı.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Akne, özellikle yüz, sırt, göğüs ve omuzlarda görülen; ciltteki yağ salgısının artması, kıl foliküllerinin tıkanması ve bakterilerin çoğalması sonucunda gelişen iltihabi bir hastalık.

Akne beyaz noktalar, kırmızı kabarıklıklar ve ağrılı kistler gibi farklı lezyonlarla kendini gösterebiliyor.

Vücutta görüldüğü bölgelere göre aknenin farklı tetikleyicileri olabiliyor. Örneğin, alın, saçlı deri ve ense bölgesinde lezyonların belirgin olması foliküllerin tıkanmasına yol açan yağlı saç ürünlerinin kullanımına, bölgede mekanik travma ve terlemeye neden olan şapka ve kask gibi aksesuarlara bağlı gelişebiliyor. Çene bölgesinde yoğunlaşan lezyonlar kadın hastalarda hormonal bozukluklara işaret edebiliyor.

Sırt ve kalça gibi bölgelerdeki dirençli aknelerde ise aşırı terleme, derinin nemli bırakılması ve dar kıyafetler akla gelebiliyor.

Yine mesleki nedenli uzun süre oturan kişilerde ve hareketi kısıtlayıcı rahatsızlıklar sebebiyle uzun süreli yatan kişilerde bası altında kalan bölgelerde ve diş tedavileri sonrası ağız çevresinde mekanik travmaya bağlı da akne gelişebiliyor.

Akne oluşumunu önlemek veya var olan akneleri hafifletmek için cilt bakımına dikkat etmek, sağlıklı beslenmek, bazı hatalı alışkanlıklardan uzak durmak gerekiyor.

Akne oluşumuna karşı almanız gereken önlemler: -- Alkali sabunlarla ve sık aralıklarla cilt temizliği yapmak derinin pH’ını değiştirerek akne gelişiminde rol oynayan bakterilerin artışına, deri bariyerinin bozulmasına ve yağ bezlerinin daha fazla çalışmasına yol açabiliyor.

Dolayısıyla cildinizi günde en fazla 2 kez, cilt pH’ına uygun jel ya da köpük formunda bir  temizleyici ile yıkayın.-- Yüzü sert cisimler ile ovalamak ya da yıkamak mekanik travma ile inflamatuar lezyonları arttırabiliyor.  Bu nedenle cildinizi tahriş eden sert peelingler kullanmayın. -- Yağ bazlı nemlendiriciler, kapatıcı özellikteki pudra, fondöten gibi kozmetik ürünler gözenekleri tıkayarak akne oluşumuna neden olabiliyor.

Yağsız, komedojenik olmayan (gözenekleri tıkamayan) ürünler kullanın.-- Kuruluk yağ üretimini artırabildiği için cildinizi kurutmayın, düzenli olarak su bazlı ürünlerle nemlendirin. -- Makyaj uygulamasında kullandığınız fırça ve süngerlerinizi düzenli olarak temizleyin. -- Beyaz ekmek, pirinç, mısır, patates, şekerli içecekler gibi yüksek glisemik indeksli gıdalar insülin seviyelerini artırarak derideki yağ üretimini tetikleyebiliyor.

Bu nedenle tam tahıllar ve sebzeler gibi düşük glisemik indeksli besinler tüketin.-- Akne oluşumuna katkıda bulunan süt ve süt ürünlerini fazla tüketmekten kaçının. -- Peynir altı suyu ve kazein içeren protein tozlarından kaçının. -- Yetersiz uyku stres hormonlarının düzeyini artırarak akneyi şiddetlendirebiliyor.

Kaliteli ve yeterli uyumaya özen gösterin. -- Stres hormonu olan kortizol akneyi tetikleyebildiği için stresi kontrol altına almaya çalışın.-- Makyaj artıkları, saç bakım ürünleri ve çeşitli bakterilerin birikebilmesi nedeniyle yastık kılıfınızı haftada 1-2 kez değiştirin.  -- Egzersiz sonrasında yüzünüzü ve vücudunuzu yıkayın, ıslak kalmasını önleyin.-- Derideki kıl köklerinde mekanik travmaya ve terleme artışına neden olabilen dar ve sentetik kıyafetlerden kaçının.

Aknenin tedavi şeması, aknenin şiddetine ve tutulum alanına, hastanın yaşı ile tercihine göre planlanıyor.

Tedavide amaç,  olabildiğince erken müdahale ederek  aknenin yoğunluğunu azaltmak ve oluşturacağı uzun vadeli sorunların önüne geçmek. Hafif ve orta dereceli aknelerde krem tedavilerine başvuruluyor. Orta ve şiddetli aknelerde veya cilde uygulanan kremlerin yetersiz kaldığı durumlarda sistemik antibiyotikler, hormonal tedaviler (doğum kontrol hapları, antiandrojenler) ve bazı ağızdan alınan ilaçlar faydalı oluyor.

Hafif ve orta dereceli aknelerdeki yüzeysel akne izlerinde ve renk tonu düzensizliğinde; salisilik asit, glikolik asit veya triklorasetik asit içerikli peelinglerin hekim kontrolünde uygulanabileceğini belirtiyor.

Lazer ve ışık sistemleri ile diğer enerji bazlı yöntemler akne izlerinin tedavisinde en sık tercih edilen yöntemlerdir.

Akne tablosunda en çok yoğun pulse ışık kaynakları (IPL), pulse dye lazer, fraksiyonel lazer ve iğneli radyofrekans yöntemlerine başvuruluyor.

Mikroiğneleme (dermapen, dermaroller) ve plateletten zengin plazma (PRP) gibi işlemleri de akne izlerini hafifletmek ve cildin kolajen üretimini desteklemek amacıyla uygulanabiliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *