Turistik kalabalıklardan uzakta, sakinliği arayanlar için Bademli Köyü beklenmedik bir keşif sunuyor.
Restore edilmiş taş evlerde konaklama, modern yaşamın koşuşturmacasından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir seçenek Bademli Köyü’nde Zaman Durdu Ege’nin kıyısında, büyük şehirlerin gürültüsünden uzak, zamanı kendi ritminde yaşayan bir köy var: Bademli. İzmir’in Dikili ilçesine bağlı bu küçük Ege köyü, taş evleri, huzurlu sokakları ve dillere destan köy kahvaltılarıyla hem bedeninizi hem ruhunuzu dinlendiriyor.
Taş Duvarlar Arasında Sessiz Bir Mola Bademli’de konaklama demek, sabah çanı olmayan bir sakinliğe uyanmak demek.
Birbirinden şirin pansiyonlar, restore edilmiş taş evlerde misafirlerini ağırlıyor.
Bazılarının penceresinden Kalem Adası’nın maviliği göz kırpıyor.
Yüksek tavanlı, serin odalar; taş duvarlardan sızan tarih kokusu; lavanta demetleriyle süslenmiş rustik detaylar...
Her şey “yavaşla” diyor.
Ege Kahvaltısının Zirvesi: Bademli Sofraları Sabah olduğunda sizi sıradan bir kahvaltı değil, bir şölene dönüşen Ege masası bekliyor.
Bademli’deki pansiyonlar ve yerel kafeler, neredeyse tamamı köy halkı tarafından üretilen doğal ürünlerle donatılmış kahvaltı sofraları sunuyor.
Köy ekmeği taş fırından yeni çıkmış, sıcacık.
Zeytinler sabah çiyinden yeni kurtulmuş gibi taze.
Peynir çeşitleri – tulum, keçi, sepet peyniri – köy kadınlarının ellerinden çıkma.
Ege otları ise kahvaltının gizli yıldızları: radika, cibes, arapsaçı zeytinyağında sotelenmiş ya da limonla marine edilmiş olarak sunuluyor. Üzerine bir kaşık keçi kaymağı ve çam balı dökülen lor peynirini ise anlatmaya kelimeler yetmez.
Pansiyonlar bu konuda oldukça iddialı. Örneğin, köyün biraz yukarısındaki Zeytinli Avlu Pansiyon, her sabah 15’ten fazla çeşitle donattığı kahvaltı masasında hem göze hem damağa hitap ediyor.
Denize daha yakın olan Ada Manzarası Konağı ise, kahvaltıyı Kalem Adası’na karşı yapma ayrıcalığı sunuyor.
Doğanın ve Sadelik Sanatının İçinde Bademli’de zaman bir başka akıyor.
Burada ne trafik var ne de aceleye gelen bir hayat.
Sabah kahvaltısını uzatmak kimseye tuhaf gelmez, aksine teşvik edilir.
Ardından sahil yolu boyunca yürüyüş yapabilir, zeytinlikler arasında kaybolabilir ya da köy kahvesinde demli bir çay eşliğinde gazete okuyabilirsiniz.
Birçok pansiyonun bahçesinde ceviz ağaçları, begonviller ve lavantalar arasında hamaklar yer alıyor.
Kitabınızı alın, salıncağa uzanın, Ege esintisinin saçlarınızla oynamasına izin verin.
Belki de gerçek lüks tam olarak budur: basit ve sahici olanın içinde dinlenmek.
