Türkmenistan’ın güneydoğusunda bulunan Köw Ata Yeraltı Gölü, doğal güzellikleri ve şifalı sularıyla ziyaretçilerini kendine çekiyor. Bakharden Mağarası'nın derinliklerinde yer alan bu gizemli göl, sıcak mineral kaynakları ve devasa yarasa kolonisiyle ünlüdür. Ancak, en dikkat çekici özelliği sülfür içeriğinden kaynaklanan keskin "yumurta kokusu"dur ve ilginç bir şekilde bu koku, ziyaretçi sayısını azaltmamaktadır. Peki, insanları bu kokuya rağmen buraya çeken şey nedir?
Şifalı Sular ve Rahatsız Edici Koku
Köw Ata Yeraltı Gölü'nün suyu, romatizma, cilt hastalıkları ve solunum yolu problemleri gibi çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen özel mineraller içermektedir. Bu faydalı etkilerinden dolayı, her gün uzun mesafeler kat eden ziyaretçiler göle akın etmektedir. Gölün uzunluğu 235 metreyken, sıcak suyu ve sülfür içeriği sağlık açısından önemli bir kaynak olmasına rağmen, keskin kokusu birçok kişi için rahatsız edici olabilmektedir.
Hidrojen Sülfür ve Yararları
Gölde bulunan hidrojen sülfür, meşhur "yumurta kokusu"nu oluştururken, yerel halk ve sağlık turizmi amaçlı gelen ziyaretçiler, bu kokuya katlanarak şifalı suyun sağladığı faydalardan yararlanmaktadır. Ayrıca, göl aynı zamanda büyük bir yarasa kolonisine ev sahipliği yapmaktadır. Mağaranın ekosistemi, biyologlar ve doğa meraklıları için önemli bir keşif alanı olarak görülmektedir.
Doğa Severlerin Cazibe Merkezi
Köw Ata Yeraltı Gölü, sadece sağlık faydalarıyla değil, aynı zamanda doğa tutkunları ve keşif yapmayı seven turistler için de önemli bir cazibe merkezi haline gelmektedir. Ziyaretçiler, yumurta kokusuna rağmen buraya gelerek şifalı suyun sağlık yararlarından faydalanmakta ve bedenlerine gevşeme imkanı bulmaktadır.