Bilim insanları 10 bin yılı aşkın süredir nesli tükenen Ulukurt cinsi kurt türünü yeniden hayata döndürdü.
Teksas merkezli genetik mühendislik şirketi Colossal Biosciences, 12.500 yıl önce nesli tükenen Ulukurt türünü yeniden hayata döndürerek, dünyada ilk kez geri getirme (de-extinction) başarısına imza attı.
Peki, Ulukurt nesli ne zaman tükendi?
Ulukurt nedir, gerçek mi?
Ulukurt (bilimsel adıyla Aenocyon dirus, eski adıyla Canis dirus), Geç Pleistosen ve Erken Holosen dönemlerinde (yaklaşık 125.000 ila 10.000 yıl önce) Amerika kıtasında yaşamış, nesli tükenmiş bir köpekgil türüdür.
Korkunç kurt ya da dire wolf olarak da bilinir ve çağdaş kurtlara kıyasla daha iri bir yapıya sahiptir.
Ulukurtlar, orantılı olarak daha büyük kafatasları, güçlü çeneleri ve dişleri ile dikkat çekerken, bacakları modern kurtlara göre daha kısa ve tıknazdı.
Ortalama bir ulukurt, yaklaşık 65 kg ağırlığında ve 1,5-2 metre uzunluğundaydı, bu da onu en büyük bozkurtlardan biraz daha iri yapıyordu.
Fosilleri en çok Kaliforniya’daki Rancho La Brea katran çukurlarında bulunmuştur; burada 1.600’den fazla bireyin kalıntıları korunmuştur.
Ulukurtların, bu çukurlarda kapana kısılan hayvanları avlamaya çalışırken kendileri de tuzağa düştüğü düşünülür.
Büyük ve küçük buz devri memelileriyle beslenen bu etçil tür, leş yiyiciliğiyle de bilinir.
Genetik çalışmalar, ulukurtların modern bozkurtların atalarından yaklaşık 5,5 milyon yıl önce ayrılan ayrı bir köpekgil soyuna ait olduğunu ortaya koymuştur.
Ulukurtların (Aenocyon dirus) nesli, yaklaşık 10.000 ila 9.000 yıl önce, yani Geç Pleistosen döneminin sonlarında tükendi.
Bu tarih, Buz Devri’nin sona ermesi ve büyük memeli türlerinin kitlesel yok oluşuyla çakışır.
Nesillerinin tükenmesine dair kesin nedenler hâlâ tartışılıyor, ancak başlıca etkenler arasında iklim değişikliği, avladıkları büyük otobur türlerin (mamutlar, yer tembel hayvanları gibi) azalması ve insan avcılarıyla rekabet yer alıyor.
Fosillerine en çok Kuzey Amerika’da, özellikle Rancho La Brea katran çukurlarında rastlanıyor; bu da onların bu dönemde hâlâ aktif olduğunu, ancak kısa süre sonra ortadan kaybolduğunu gösteriyor.
Genetik ve arkeolojik veriler, ulukurtların modern bozkurtlarla çiftleşmediğini ve izole bir soy olarak yok olduğunu doğruluyor.