1. Birgi
İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi, Ege'nin sevimli köylerinden biri. Osmanlı-Türk kültürüne ait harika örnekleri içinde barındırıyor. Köydeki konaklar renkleri ve ahşap işçilikleriyle dikkat çekiyor. Türkiye'nin en iyi korunan köylerinden biri olan Birgi, ulu çınar ve kestane ağaçları altındaki huzurlu atmosferiyle meşhur. Tarihi eserler ve konaklar arasında Ulucami, Karaoğlu Camii ve Derviş Ağa Camii mutlaka görülmeli. Sokaklarında kaybolup dolaşmak bile keyif verici.
2. Şirince
Şirince ülkemizin en ünlü köylerinden biri. İki katlı evleri, dar sokakları ve yerel ürünleriyle birçok yerli ve yabancı turistin favorisi. Şirince'yi gezmek için en uygun zamanı ilkbahar ve yaz ayları. Köy, Ege'ye özgü sakızlı Türk kahvesi ve sakız reçeli gibi lezzetleriyle de ünlü. İzmir'den kısa bir araba yolculuğuyla veya günübirlik turlarla ulaşmak mümkün. Şirince ayrıca dünyanın en önemli antik kalıntılarından biri olan Efes Antik Kenti'ne de çok yakın. Köyde gezindikten sonra Efes'i de görmek mümkün.
3. Cumalıkızık
Bursa'nın Cumalıkızık Köyü ülkemizin güzel kırsal yerleşimlerinden. Şehir merkezini ziyaret edenler buraya da uğramadan geçmiyor. Osmanlı döneminde kurulan köy bir cuma günü kurulduğu için ya da çevre köylerden cuma namazına gelenlerden dolayı bu adı almış. Geleneksel köy evlerinde bugün halen yaşayanlar var. Köy halkının yaptığı yöresel ürünlerden alıp köyün keyfini çıkarabilirsin.
4. Kilitbahir
Tarihle iç içe bir köy olan Kilitbahir’in her karışında Çanakkale Zaferi’nin şanlı izlerini görmek mümkün. Çanakkale Boğazı’nın en dar noktalarından birinde konumlanan köyde Namazgah Tabyaları’nı mutlaka ziyaret etmelisin. Köyün muazzam bir boğaz manzarası var.
5. Kayaköy
Kayaköy ülkemizde mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Osmanlı zamanında Rumlar yaşıyormuş, mübadeleden sonra boşalmış. Günümüzde yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği bir müze gibi. Köyün antik evlerinin arasında gezerken tarihe tanık olacaksın. Özellikle de gece turlarının hissiyatı bambaşka.
6. Adatepe
Kaz Dağları'nın eteklerindeki Adatepe önceleri gizli bir cennetken şimdi ülkemizin dört bir yanından ziyaretçiyi ağırlıyor. Türkiye’de ve dünya çapında en temiz havaya sahip lokasyonlardan biri. Köyde sakin ve huzurlu birkaç gün geçirdikten sonra Ege sularına kendini bırakmak için Altınoluk’a uğrayabilirsin. Yakınlardaki Yeşilyurt’a da uğramadan geçme.
7. Yanıklar
Bu yaz Fethi’ye gideceksen Yanıklar Köyü’nü mutlaka ziyaret etmelisin. Fethiye’den kısa bir yolculukla ulaşıp narenciye bahçelerinin arasında huzurun keyfini çıkarabilirsin. Özellikle deniz tatili arayanlar için doğru adres.
8. Kaleköy
Hem doğanın keyfini süreyim hem de denizden ve güneşten uzaklaşmayayım diyorsan Antalya köylerinden Kaleköy sana göre. Köyde antik kent kalıntıları da bulunduğu için kültür turizmi de yapmak mümkün. Yeşilin, mavinin ve köy hayatının harmanı olan Kaleköy’e mutlaka uğramalısın.
9. Uçhisar
Dünya harikası Kapadokya’nın sınırlarında yer alan Uçhisar Köyü zamanla gelişip belde sıfatı kazanmış. Köyün tepesinde bulunan Uçhisar Kalesi’nden panoramik bir manzaraya bakabilirsin. Özellikle gün doğarken ya da batarken eşsiz kareler yakalayabilirsin. Buradan sonra rotanı Ürgüp ve Avanos’a çevirebilirsin. Avanos’taki atölyelerde çömlek yapmayı deneyimlemeden geçme.
10. Camili
Yeşile hasretsen Karadeniz bölgesinde UNESCO’nun Dünya Biyosfer Rezervi’ne seçilen Camili Köyü tam aradığın adres. Doğal güzelliklerine ek olarak tarihi camii de görülmeye değer. Cennetten bir parçayı andıran bu köye gelince Karagöl’ü de ziyaret etmelisin.
11. Hamsiköy
Karadeniz’in eşsiz doğasında saklı kalmış bir cennet köşesi olan Hamsiköy, Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı. Yemyeşil doğası, sisli dağları ve tertemiz havasıyla ziyaretçilerini adeta büyüleyen köy, tarih boyunca doğa ile iç içe yaşam sürülmüş özel bir yer. Karadeniz’in meşhur yayla kültürünü yansıtan Hamsiköy, özellikle yeşilin her tonunu sunan vadileri ve çevresindeki yemyeşil ormanlarıyla doğa tutkunları için harika bir yer.
12. Zeytinliköy
Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada’nın en güzel köylerinden biri de Zeytinköy. Adını çevresini saran zeytin ağaçlarından alan büyüleyici köy, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü. Osmanlı ve Rum kültürünün izlerini taşıyan Zeytinliköy; taş sokakları, tarihi evleri ve zeytin ağaçlarıyla adeta zamanda yolculuk yapıyormuş hissi uyandırıyor. Köy, Rum Ortodoks cemaati için önemli bir yerleşim yeri olmuş ve burada geçmişin izlerini yansıtan kiliseler ile şapeller hala görülebiliyor. Zeytinliköy’ün en dikkat çeken özelliklerinden biri de zengin mutfak kültürü. Özellikle ev yapımı zeytinyağlı yemekler, adanın meşhur keçi peyniri ve taze otlarla yapılan mezeler, köye gelenlerin damaklarını şenlendiriyor. Ayrıca Zeytinliköy, Gökçeada’nın ünlü dibek kahvesinin doğduğu yer olmasıyla da ünlü.
13. Doğanbey
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası’nın eteklerinde yer alan Doğanbey Köyü, tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Köy, Rumlar tarafından kurulmuş, daha sonra ise mübadele dönemiyle Türk halkına ev sahipliği yapmış. Taş evleri, dar sokakları ve etkileyici mimarisiyle adeta bir açık hava müzesini andıran Doğanbey Köyü’nde tarihte unutulmaz bir yolculuk yapabilirsin. Köy, betonlaşmadan uzak kalmayı başarmış ve bu sayede doğal güzelliklerini koruyarak Ege’nin en otantik köylerinden biri haline gelmiş. Büyük Menderes Deltası da birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
14. Apçağa
Erzincan Kemaliye’de Fırat Nehri’nin etkileyici manzarası karşısındaki Apçağa Köyü; tarihi taş evleri, dar sokakları ve huzur dolu atmosferiyle keşfedilmeye değer. Apçağa, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ahmet Kutsi Tecer’in "Orda bir köy var uzakta…" şiirine ilham kaynağı olmasıyla da ünlü. Geleneksel mimarisi ve doğayla uyumlu yapısıyla Apçağa Köyü, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir kültür hazinesi.
Köyün çevresi ise dağların ve yemyeşil doğanın sunduğu görkemli manzaralarla süslenmiş, bu nedenle özellikle doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için bir cennet. Köydeki Taş Dibi Mahallesi, geleneksel Kemaliye evlerinin en güzel örneklerini barındırıyor.
15. Yörük Köyü
Safranbolu ilçesine bağlı Yörük Köyü, tarihi dokusu ve kendine özgü atmosferiyle ilgi görüyor. Osmanlı’dan günümüze kadar korunmuş ahşap evleri, taş sokakları ve geleneksel yaşam tarzıyla adeta bir açık hava müzesi olan köy, Safranbolu’nun ünlü mimari mirasını yansıtıyor. Yörük Köyü, 1997 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Kentsel Sit Alanı" ilan edilerek koruma altına alındı. Köyün tarihi, yaklaşık 700 yıl öncesine dayanıyor ve Yörük kültürünün izlerini taşıyan geleneksel yaşam biçimi bugüne kadar hala yaşıyor.
Yörük Köyü’ne adım attığında Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örnekleri olan konaklar seni karşılayacak. Bu konakların en ünlüsü ise tarihi dokusu ve hikayeleriyle dikkat çeken Sipahioğlu Konağı.