Sinop’ta, her evde en az bir kanser vakasına neden olan Çernobil felaketinin 39. Yılında miting düzenlendi. Sinoplular, aradan geçen 39 yıl sonra hala nükleer hayali kuranlara geçit vermeyeceğini belirtti.
Diyojen heykelinin önünde toplanan Sinoplular ve çevre illerden gelen nükleer karşıtları, “Sinop nükleer istemiyor”, “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Kanserden ölmek istemiyoruz” sloganları eşliğinde yürüyüşe başladı.
Yürüyüşün ardından Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan nükleer karşıtları, ekoloji mücadelesinde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu.
Mitingde ilk sözü, İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Deniz Gümüşel aldı. “30 yıldır sürdürdüğünüz direniş, Türkiye ekoloji mücadelesine ışık tutuyor. Bu mücadele olduğu sürece biz ne Sinop’a nükleer yaptırtacağız ne Akkuyu’da işletmeye alınmasına izin vereceğiz ne ülkemizin doğasını, ormanlarını, tarım alanlarını, vadilerini, dağlarını sermayenin enerji ihtiyacı için peşkeş çektirilmesine izin vereceğiz” dedi.

DÜNYA VAZGEÇTİ
Dünyada nükleerin son durumunu anlatan Gümüş Korkmaz şöyle konuştu: “ABD'de şu an yapımı süren bir nükleer santral bulunmamaktadır. Fransa'da 17 yıldır tamamlanamayan yalnızca bir santral inşası devam etmektedir. Japonya'da iki santralın inşası 14-18 yıldır sürmektedir. Kanada ise uzun süredir yeni bir santral inşa etmemektedir. Dünya genelinde 2022'de 416 olan reaktör sayısı, 2024 itibarıyla 415'e düşmüştür. Bu santraların çoğu, yenilenebilir teknolojilerin gelişmediği sanayi devrimi döneminde kurulmuştur ve büyük kısmı Fransa'da yer almaktadır. Bir diğer önemli veri: 1997 yılında nükleer enerjinin dünya enerji üretimindeki payı %17 iken, 2024 yılında bu oran %9'a gerilemiştir. Yani dünya nükleerden uzaklaşırken, bizim bu ısrarımız ne yazık ki anlaşılabilir olmaktan uzaktır.”

SON SÖZÜ SİNOPLULAR SÖYLEYECEK
Son sözü Sinoplular adına alan Sinop NKP Sözcüsü Kayhan Konukçu, nükleer santralın bir enerji ihtiyacından öte siyasi tercih olduğuna dikkat çekti.
Dünya ülkelerinin nükleer enerjiden vazgeçmesine rağmen AKP iktidarının ısrarla nükleer maceradan vazgeçmediğine dikkat çeken Konukçu, “Bizler Sinop Nükleer Karşıtı Platform olarak enerji kullanımının doğal bir ihtiyaç ve toplumun ortak gereksinimi olduğu gerçeğini bilen bir anlayışla; elektrik enerjisinde üretimden tüketime kadar geçen süreçte merkezi bir planlama anlayışını benimseyen, enerji verimliliğini, enerji tasarrufunu ön planda tutan, yenilenebilir ülke kaynaklarından yararlanmayı hedef alan ve bunu da yaparken kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen, toplumla barışık ve tüm tarafların bir araya gelerek ortak akılla oluşturulacak enerji politikalarına ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Şu anda inşaat aşamasında olan Akkuyu Nükleer Santralının faaliyetinin bir an önce durdurulmasını, Sinop ve Trakya'da yapılması planlanan nükleer santral projelerinden bir an önce vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.