Aracınızda klimayı açtığınızda yakıt ibresinin gözle görülür şekilde düştüğünü fark ettiyseniz yalnız değilsiniz. Üstelik bu bilimsel bir gerçek. Araçlardaki klima sistemleri enerjisini doğrudan motordan yani yakıttan alıyor. Her serin nefes aslında litrelik bir maliyet anlamına gelebiliyor.
Klimanın kalbinde yer alan kompresör, motora kayışla bağlı çalışıyor. Bu sistem devreye girdiğinde motor, aracı hareket ettirmenin yanı sıra klimayı da beslemek zorunda kalıyor. Sonucunda ise yakıt tüketimi artıyor. Araştırmalara göre klima, her 100 kilometrede ortalama 0.2 ile 1 litre arasında ek tüketime neden olabiliyor.
Peki neden ısıtma bu kadar tüketim yapmıyor? Çünkü o halihazırda sıcak olan motorun ısısını kullanıyor. Yeni enerji üretmiyor sadece mevcut olanı dağıtıyor. Bu nedenle klimanın yarattığı ekstra yükle kıyaslanamaz bile.
CAM AÇMAK İŞE YARAMAYABİLİR
Bazı sürücüler “Camı açmak daha mantıklı” diyebilir fakat bu da her zaman tasarruf anlamına gelmez. Düşük hızlarda cam açmak işe yarayabilir ama 60 km/s üzerindeki hızlarda açık camlar aracın aerodinamiğini bozarak klimadan daha fazla yakıt tüketimine neden olabilir.
Yakıt tüketimini azaltmak için klimayı ‘iç sirkülasyon’ modunda kullanabilir, aracınızı gölgede park edebilir ve ilk çalıştırmada camları bir süre açarak içerideki sıcak havayı dışarı atabilirsiniz.