İstanbul
Hafif yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Gündem Dudak Yaraları ve Dudak Kanseri İlişkisi Mercek Altında!

Dudak Yaraları ve Dudak Kanseri İlişkisi Mercek Altında!

Dudaklarımız konuşma, yemek yeme ve mimiklerimizde önemli rol oynayan hassas bölgelerdir. Bu nedenle dudak üzerinde çıkan yaralar hem acı verici olabilir hem de günlük yaşam kalitesini düşürebilir.

14 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Dudakta meydana gelen küçük bir yara ve çatlaklar. Dudak yaraları genellikle kuruluk, vitamin eksikliği, enfeksiyon gibi basit nedenlerle ortaya çıkar ve çoğu zaman kısa sürede iyileşir. Ancak uzun süre iyileşmeyen veya alışılmadık görünümlü yaralara dikkat edilmelidir.

Dudak Yaraları Neden Oluşur?
Dudak yaralarının oluşumunda birden fazla faktör rol oynayabilir. Çevresel koşullar, beslenme durumu, alışkanlıklar veya enfeksiyonlar dudak derisinde hassasiyete ve yaralara yol açabilir. İşte dudak yarasının en yaygın nedenleri:

Çevresel Faktörler (Soğuk, Sıcak, Rüzgâr ve Güneş): Soğuk hava, rüzgâr ve kuru ortam dudakların nemini azaltarak çatlamalara neden olur. Özellikle kış aylarında veya klimayla kuruyan ortamlarda dudak derisi kolayca kuruyup yarılabilir. Benzer şekilde, yazın aşırı güneş ışığına maruz kalmak dudakta yanık benzeri yaralara yol açabilir. Güneşe bağlı gelişen kronik kuruluk ve kabuklanma, tıpta “aktinik keilit” olarak adlandırılır ve ilerlerse dudak kanseri riskini artırabilir.

Susuzluk ve Vitamin Eksikliği: Yeterince su içmemek (dehidrasyon) dudak kuruluğunu şiddetlendirir. Ayrıca B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği de dudakta yara ve çatlakların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Örneğin B vitamini veya demir eksikliği olan kişilerde ağız köşelerinde yara (angular keilit) sık görülür. Sağlıklı ve dengeli beslenme, dudak dokusunun yenilenmesi için gereklidir.

Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması ve Stres: Vücut direncinin düşmesi dudak sağlığını da etkiler. Yoğun stres, yorgunluk veya hastalık durumlarında vücudun savunması zayıflar; bu da uçuk virüsünün aktifleşmesini veya aft gibi yaraların çıkmasını kolaylaştırır. Mevsimsel değişiklikler sırasında bağışıklığın düşmesi de dudaklarda yara çıkmasını tetikleyebilir.

Dudakları Sık Sık Yalama veya Isırma: Kuruyan dudakları dil ile ıslatmaya çalışmak yaygın bir alışkanlıktır ancak bu davranış sorunu daha da kötüleştirebilir. Dudakları sürekli yalamak, tükürüğün tahriş edici etkisiyle kuruluğu artırır ve çatlak oluşumuna yol açar. Benzer şekilde dudakları ısırmak veya soyulan deriyi koparmak da hassas dokuyu zedeler, küçük yaracıklara davetiye çıkarır.

Ağızdan Nefes Alma: Burun tıkanıklığı sebebiyle sürekli ağızdan soluk alıp vermek dudakların kurumasına neden olur. Özellikle gece uyurken ağızdan nefes alan kişilerde dudak kenarlarında kuruma ve yarıklar daha sık görülür. Bu durum uzun vadede ağız köşelerinde iltihaplanma ve yaraya dönüşebilir.

Sıcak Yiyecek ve İçecekler / Travma: Çok sıcak bir çay veya çorba içerken dudakların haşlanması sık rastlanan bir durumdur. Sıcak gıda ve içecekler dudak dokusunda yanık yaralarına yol açabilir. Bu yaralar genellikle acılıdır ve dudakta kızarıklık, şişme yapar. Ayrıca dudak bölgesine alınan darbeler, kazara ısırma veya diş fırçası/diş ipi ile tahriş de küçük yaralar oluşturabilir.

Alerjik Reaksiyonlar ve Kimyasal İrritanlar: Bazı kozmetik ürünler (ruj, dudak nemlendirici gibi) veya diş macunu, gargaralar dudak derisinde alerji yapabilir. Alerjik bünyeli kişilerde dudak temas eden bu tür maddeler sonucunda kızarıklık, kabarcık veya yara oluşabilir. Benzer şekilde, sigara dumanı ve alkol de dudak mukozasını tahriş eden kimyasal etkiler göstererek yara riskini artırır.

Diş Protezleri veya Ortodontik Teller: Ağız içinde kullanılan takma diş protezleri veya diş telleri dudak içi ve kenarlarına sürekli sürtünme yapabilir. Uygun oturmayan protezler, dudak ile diş etinin birleşim yerinde yaralar oluşturabilir. Ortodontik tedavi gören kişilerde dudak iç yüzeyinde aft benzeri yaralar sık görülebilir.

Yukarıdaki faktörlerin bir araya gelmesi de dudak yarası ihtimalini artırır. Örneğin, soğuk havada rüzgâra maruz kalan ve aynı zamanda vitamin eksikliği olan bir kişi dudak yaralarıyla daha sık karşılaşabilir. Enfeksiyon kaynaklı dudak yaraları (örneğin uçuk) da bu tetikleyici faktörler mevcutsa daha ağır seyredebilir. Bu yüzden dudakları düzenli nemlendirmek, bol su tüketmek ve sağlıklı beslenmek, çevresel koşulların etkisini azaltarak dudak yaralarını önlemeye yardımcı olur.

Dudak Yaralarına Yol Açabilen Hastalıklar
Bazı durumlarda dudaktaki yaralar, altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Sık tekrarlayan veya kalıcı dudak yaralarında şu olası sağlık sorunları akla gelmelidir:

Uçuk (Herpes Simpleks Virüsü Enfeksiyonu): Dudaklarda en sık görülen enfeksiyon kaynaklı yaralardan biri uçuktur. Uçuğa, Herpes Simpleks Tip-1 virüsü neden olur ve bu virüs bir kez vücuda girdikten sonra sinir köklerinde sessiz kalıp uygun zamanda tekrar aktifleşebilir. Genellikle dudak kenarında veya etrafında içi sıvı dolu küçük kabarcıklar şeklinde başlar, sonrasında patlayıp kabuklanarak yara oluşturur. Uçuk ortaya çıktığında bulaşıcıdır; yakın temasla başkalarına geçebilir. Bağışıklık düştüğünde veya stres, ateşli hastalık, adet dönemi gibi tetikleyici faktörlerde uçuk nüks edebilir. Uçuk yaraları genelde 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir.

Aftöz Ülser (Aft): Aft olarak bilinen ağız yaraları daha çok ağız içinde görülse de dudakların iç kısmında da oluşabilir. Aftlar genellikle beyaz veya sarı merkezli, kırmızı halkalı yüzeysel ülserlerdir. Neden tam bilinmez ancak stres, asitli yiyecekler, travma veya vitamin eksikliklerinin tetiklediği düşünülür. Dudakta çıkan aft yarası konuşurken ve yemek yerken oldukça can yakıcı olabilir. Genelde 1-2 hafta içinde iz bırakmadan iyileşir. Ancak çok sık aft çıkması Behçet hastalığı gibi bir rahatsızlığın habercisi olabileceğinden ihmal edilmemelidir.

Behçet Hastalığı: Behçet sendromu, ağız yaraları, genital yaralar ve göz problemleriyle seyreden otoimmün bir hastalıktır. Behçet hastalarında hemen her zaman tekrarlayıcı ve çok sayıda ağrılı ağız yaraları görülür; bu yaralar dudakları da tutabilir. Hatta vakaların %75-90’ında hastalığın ilk belirtisi ağız içinde (dudak, dil, yanak mukozası gibi bölgelerde) çıkan aft benzeri yaralardır. Behçet’e bağlı yaralar sıradan aftlara göre daha büyük ve ağrılı olma eğilimindedir. Tekrarlayan dudak yaraları olan, özellikle yanında gözde bulanık görme veya genital bölgede yara gibi ek şikayetleri bulunan kişiler, Behçet hastalığı yönünden değerlendirilmelidir.

Mantar ve Bakteriyel Enfeksiyonlar: Dudak köşelerinde oluşan kronik yaralar bazen mantar enfeksiyonu (Candida albicans) sonucu gelişen angular cheilitis (perlèche) olabilir. Bu durumda ağız kenarında çatlak şeklinde yaralar ve beyazımsı bir görünüm oluşur. Genellikle dilde veya ağız içinde pamukçukla birlikte görülür ve antifungal tedaviyle düzelir. Ayrıca, çatlamış dudakların üzerinin ikincil olarak bakterilerle enfekte olması sonucu sarımsı kabuklu yaralar (örn. impetigo benzeri) da gelişebilir. Bu tip enfeksiyonlar için doktora danışmak ve uygun krem veya merhemleri kullanmak gerekir.

Yukarıdaki hastalıklar dışında Crohn hastalığı, liken planus, lupus gibi sistemik rahatsızlıklar da dudaklarda yaralar yapabilir. Çok daha nadir olarak, sifiliz (frengi) gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların ilk lezyonu dudakta görülen ağrısız bir yara olabilir. Bu nedenle dudak yarası süreğen bir hale gelmişse veya başka belirtiler eşlik ediyorsa, altta yatan hastalığın tedavisi için doktora görünmek önemlidir.

Dudak Yaraları Dudak Kanseri Belirtisi mi?
Dudakta ortaya çıkan her yara elbette ki kanser anlamına gelmez. Çoğu dudak yarası, yukarıda saydığımız gibi, iyi huylu sebeplerden kaynaklanır ve kendiliğinden veya basit tedavilerle iyileşir. Ancak bazı durumlarda dudaktaki inatçı bir yara, dudak kanserinin ilk belirtisi olabilir. Özellikle risk faktörlerine sahip kişilerde dudakta farklı ve iyileşmeyen bir yara görüldüğünde, bunu erken fark etmek hayat kurtarıcı olabilir.

Dudak ve ağız bölgesindeki şüpheli bir yara için sağlık uzmanları muayene esnasında örnek alabilir. Uzmanlar, 2-3 haftadan uzun süredir geçmeyen dudak yaralarında biyopsi yaparak olası kanser hücrelerini mikroskop altında incelemeyi önermektedir.

Dudak kanseri, ağız kanserlerinin bir alt türüdür ve genellikle dudak üzerinde uzun süre iyileşmeyen bir yara veya lezyon şeklinde kendini gösterir. En sık alt dudakta ortaya çıkar ve vakaların büyük kısmı dudak derisindeki skuamöz (yassı) hücrelerden gelişen skuamöz hücreli karsinom tipindedir. Güneş ışınlarına yıllarca maruz kalmak, sigara veya pipo kullanımı ve aşırı alkol tüketimi dudak kanserini tetikleyen başlıca faktörlerdir. Açık tenli ve ileri yaş erkeklerde dudak kanseri daha sık görülür; örneğin güneş altında çalışan çiftçiler ve denizciler risk altındaki gruplardandır.

Peki dudaktaki bir yaranın kanser olabileceğini düşündüren özellikler nelerdir? Aşağıdaki tabloda, sıradan dudak yaraları ile dudak kanserine bağlı olabilecek yaraların farkları özetlenmiştir:

Özellik    Olağan Dudak Yarası    Şüpheli Yara (Kanser Belirtisi)
İyileşme Süresi    Genellikle 7-10 günde iyileşir. Örneğin uçuk yarası en geç 10 gün içinde kabuklanıp geçer. Aftlar da çoğunlukla 1-2 haftada kaybolur.    2-3 hafta içinde iyileşme göstermez, sürekli açık kalır. Hatta zamanla büyüyebilir veya derinleşebilir. 2 haftayı aşan yaralarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Görünüm    Yüzeyel ve sınırlı lezyonlar şeklindedir. Aftlar beyazımsı veya sarı noktalar olarak görülür; uçuk ise başlangıçta içi su dolu kabarcık, sonra kabuklanmış yara şeklindedir. Çevresi genellikle sağlıklı dokuyla çevrilidir.    Kenarları düzensiz, kabarık veya sert olabilir. Renk değişikliği görülebilir: Beyazımsı kalın bir alan, kırmızı veya koyu lekeler şeklinde anormal bir doku oluşabilir. Yara çevresindeki deride sertlik ve kabuklanma gözlenebilir.
Ağrı    Çoğu iyi huylu dudak yarası (uçuk, aft gibi) ağrılıdır veya sızı yapar ancak ağrı genelde geçicidir; yara iyileştikçe azalır.    Başlangıç aşamasında ağrı hafif olabilir ya da hiç olmayabilir. Ancak ilerledikçe yara ağrımaya başlayabilir. Dudak kanserine bağlı yaralar bazen şiddetli ağrı yapar ve ağrı zamanla artabilir.
Kanama    Küçük dudak yaralarında nadiren kanama olur. Uçuklar kabuklandığında hafif kan sızabilir; dudak çatlakları derinse az miktarda kanayabilir.    Kolay kanama eğilimi vardır. Yara üzerine dokunmakla veya kendiliğinden kanayabilir. Kabuklanma olup düştükçe tekrarlayan kanamalar görülebilir. İrin akıntısı gelişirse enfeksiyon eklenmiş olabilir.
Kitle ve Sertlik    İyi huylu yaralar kitle oluşturmaz; dudakta şişlik genelde iltihaplanma veya ödem kaynaklı ve geçicidir.    Yara bölgesinde ele gelen sert bir doku veya kabartı oluşabilir. Dudakta kalınlaşma, yumru veya siğil benzeri bir çıkıntı fark edilebilir. Çene veya boyun lenf bezlerinde şişme eşlik edebilir (ileri aşamada kanserin yayılım belirtisi olabilir).
Risk Faktörleri    Her yaşta ve herkeste görülebilir. Belirgin bir risk faktörü olmaksızın stres, ufak travmalar veya enfeksiyon ile çıkabilir.    Genelde risk faktörü olan kişilerde ortaya çıkar. Özgeçmişte uzun süre güneş maruziyeti, sigara/pipo kullanımı veya HPV enfeksiyonu gibi riskler mevcut olabilir. Genellikle orta yaş üstü erkek hastalarda görülür.
Yukarıdaki farklar yol gösterici olsa da kesin tanı için tek yol, şüpheli dudak yarasının doktor muayenesi ve gerekirse biyopsi ile incelenmesidir. Özellikle dudakta 2-3 hafta içinde iyileşmeyen veya giderek büyüyen, kabuklanan, sertleşen yaralar fark ederseniz bir dermatoloji veya kulak-burun-boğaz uzmanına görünmeniz önerilir. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan gibi uzmanlar, ağız içinde veya dudakta 3 haftadan uzun süren kırmızı/beyaz yaraların baş-boyun kanserlerinin habercisi olabileceğini ve erken tanı konursa tedavi başarısının %90’ın üzerinde olduğunu vurgulamaktadır.

Dudak kanseri teşhisi genellikle fizik muayene ile lezyonun değerlendirilmesi ve şüpheli alandan alınacak küçük bir doku örneğinin (biyopsi) patolojik incelenmesi ile konur. Erken evrede tespit edildiğinde dudak kanseri tedavisinde başarı şansı oldukça yüksektir. Tedavi sıklıkla cerrahi olarak tümörlü dokunun çıkarılmasını içerir; gerektiğinde radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedaviler uygulanır. Unutmayın, dudaktaki yaraların büyük bölümü kanser değildir. Ancak “kuşku duyduğunda kontrol ettirmek” prensibiyle hareket etmek, varsa kanseri erken yakalamak açısından en doğru yaklaşımdır.

Dudak Yaralarını Önleme Yöntemleri
Dudaklarda yara oluşumunu tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da, basit önlemlerle riski azaltmak mümkündür:

Dudakları Nemli Tutun: Kuruyan dudaklar çatlayıp kolayca yaraya dönüşebileceğinden, düzenli olarak nemlendirici balsam veya vazelin kullanın. Özellikle kuru ve soğuk havalarda dudaklarınıza koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin. Bol su içerek vücudunuzu ve dudaklarınızı içeriden nemlendirin.

Güneşten Korunun: Açık havada uzun süre kalacaksanız SPF (güneş koruma faktörlü) içeren bir dudak kremi kullanın. Geniş siperlikli şapka da dudaklarınızı güneşin zararlı UV ışınlarından korumaya yardımcı olur. Yoğun güneş ışığına maruziyetin dudak kanseri riskini artırdığı unutulmamalıdır.

Zararlı Alışkanlıklardan Uzak Durun: Sigara, pipo, nargile gibi tütün ürünleri dudaklarda tahriş ve hasar yaparak yaralara zemin hazırlar ve uzun vadede kanser riskini yükseltir. Aynı şekilde aşırı alkol tüketimi de ağız mukozasını zayıflatarak zararlıdır. Bu alışkanlıkları terk etmek dudak sağlığınızı korumaya yardımcı olur.

Dudakları Yalamamaya Çalışın: Dudaklarınızı sık sık yalıyorsanız, bu alışkanlığı azaltmaya özen gösterin. Tükürük, dudakları anlık ıslatsa da uzun vadede daha fazla kurutur. Nemlendirici kullanarak dudaklarınızı rahatlatın, böylece yalama ihtiyacı hissetmezsiniz.

Dengeli Beslenin ve Vitamin Alın: Vitamin ve mineral eksiklikleri dudak yaralarını tetikleyebileceği için, beslenme düzeninize dikkat edin. B12 vitamini, demir gibi eksiklikleriniz varsa doktor önerisiyle takviye alın. Sağlıklı bir beslenme ve güçlü bir bağışıklık sistemi, uçuk ve aft gibi sorunların tekrarını azaltır.

Alerjen ve Tahriş Edicilerden Kaçının: Dudaklarınız belirli bir ürünü kullandıktan sonra yara oluyorsa (örneğin bir marka ruj, diş macunu vs.), o ürünü kullanmayı bırakın ve gerekirse alerji testi yaptırın. Asitli ve çok baharatlı yiyecekler de mevcut dudak yaralarını tahriş edebilir; iyileşene kadar bu tür gıdaları azaltın.

Düzenli Kontrol: Dudaklarınızda sık yara çıkıyorsa rutin doktor kontrolüyle altta yatan bir sorun olup olmadığını öğrenin. Özellikle risk grubundaysanız (yoğun güneş altında çalışan, sigara kullanan, ailesinde dudak kanseri öyküsü olan vb.), düzenli dermatolojik muayene erken tanı sağlayabilir.

Bu önlemler sayesinde dudak derinizi olabildiğince sağlıklı tutabilir ve yara oluşumunu büyük ölçüde engelleyebilirsiniz. Yine de, tüm dikkat ve bakıma rağmen dudaklarınızda geçmeyen bir değişiklik fark ederseniz vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmayı unutmayın.

Dudak Yaraları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular


Dudak yarası genellikle kaç günde iyileşir?
Nedene bağlı olarak değişebilse de sıradan dudak yaraları (örneğin uçuk veya küçük çatlaklar) genellikle 1 hafta ile 10 gün içinde iyileşir. Aft gibi yaralar da çoğunlukla iki hafta dolmadan kaybolur. Eğer bir dudak yarası 2 haftayı geçmiş olmasına rağmen hala iyileşmediyse bunu normal kabul etmemek gerekir. Uzun süre geçmeyen yaralarda bir doktora görünmelisiniz, çünkü bu durum altta yatan başka bir soruna işaret edebilir.

Dudak üzerinde çıkan her yara dudak kanseri midir?
Hayır, dudak üzerinde çıkan her yara kesinlikle dudak kanseri demek değildir. Çoğu zaman neden basittir: uçuk, aft, çatlak veya alerji gibi durumlar söz konusudur ve yara kısa sürede geçer. Dudak kanseri nadir görülür ve genellikle iyileşmeyen, 2-3 haftadan uzun süredir duran tuhaf bir yara şeklinde belirti verir. Yaranın yanı sıra dudakta beyazımsı/kırmızı bir leke, sert bir kitle veya sürekli kanama gibi belirtiler de varsa şüphelenmek gerekir. Bu tip şüpheli durumlar haricinde endişelenmeye gerek yoktur, ancak yine de kendi kendine iyileşmeyen her yarayı doktorun değerlendirmesi en doğrusudur.

Dudak yarası için evde ne yapılabilir?
Basit dudak yaralarını evde rahatlatmak için birkaç yöntem vardır. Öncelikle dudaklarınızı nemli tutun: vazelin veya nemlendirici balsam sürmek çatlakların iyileşmesine yardım eder. Bal sürmek de iyi gelebilir; bal doğal bir antiseptik olup yarayı enfeksiyondan korurken nemlendirir. Aloe vera jeli uygulamak, içerdiği yatıştırıcı ve anti-inflamatuar maddeler sayesinde acıyı azaltıp iyileşmeyi hızlandırabilir. Karbonatı suyla karıştırıp dudaklara masaj yapmak halk arasında bilinen bir yöntemdir ve bazı kişilerde yarayı kurutup geçmesini kolaylaştırabilir. Ayrıca Hindistan cevizi yağı, avokado yağı gibi doğal yağlar dudak derisini yumuşatıp kuruluğu gidererek iyileşmeyi destekleyebilir. Bu yöntemleri denerken herhangi birine karşı alerjiniz olmadığından emin olun ve eğer yara kötüleşirse evde uğraşmak yerine doktora danışın.

Dudak yarası için hangi doktora gitmeliyim?
Dudak yaralarıyla ilk etapta ilgilenen branş dermatoloji (cildiye) bölümüdür. Özellikle cilt ve dudak lezyonları konusunda dermatologlar teşhis ve tedavi yönlendirmesi yapabilir. Dudak yarası ağız içiyle de ilişkiliyse bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı veya ağız ve diş sağlığı uzmanı (diş hekimi) da değerlendirebilir. Şüpheli durumlarda bu hekimler gerekirse biyopsi alarak patoloji incelemesi yapacaktır. Eğer dudak yarasının Behçet hastalığı gibi sistemik bir nedenden kaynaklandığı düşünülürse bir romatoloji uzmanına yönlendirme yapılabilir. Öncelikle bir dermatoloğa görünmeniz genellikle doğru başlangıç olacaktır.

Dudak kanserinden korunmak için ne yapabilirim?
Dudak kanserinden korunmanın en önemli yolu, risk faktörlerinden uzak durmak ve dudakları korumaktır. Bunun için:

Güneş altında uzun süre kalırken dudak koruyucu krem sürün ve şapka kullanın.

Sigara ve tütün ürünlerini kullanmayın, alkol tüketimini sınırlayın.

Dudaklarınızı nemlendirin ve kronik kuruluğa izin vermeyin.

Şüpheli bir yara fark ederseniz aylarca oyalanmadan doktora gösterin. Erken dönemde tespit edilen dudak kanseri tedavi ile tamamen iyileşebilir.

Unutmayın, genel sağlıklı yaşam alışkanlıkları (dengeli beslenme, iyi uyku, stresten kaçınma) hem bağışıklığınızı güçlü tutar hem de tüm vücudunuz gibi dudak sağlığınıza da olumlu yansır. Dudaklarınızdaki değişimlere karşı duyarlı olmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almaktan çekinmemek, hem dudak yaralarını yönetmede hem de olası ciddi sorunları önlemede en etkili yoldur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *