Ramazan ayının ardından ani değişen beslenme durumları ve aşırı tüketilen tatlılar mide ve bağırsak gibi organları tehlikeye düşürebiliyor. Ramazan Bayramı'nı sağlıkla geçirmek ve sonrasında da zinde kalmak için uzmanlar, kritik tavsiyelerde bulundu. Uzmanlara göre bu süreçte sağlıklı yaşamın sırrı; dengeli beslenmek, yeterli su tüketmek ve fiziksel aktiviteleri ihmal etmemekte gizli.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç ile Diyetisyen Fatma Betül Çelebi ve Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, bayramdaki yanlış beslenme alışkanlıklarının olumsuz etkilerine dikkat çekti.
DENGELİ BESLENME VE SU TÜKETİMİ ÖNERİLERİ
Ramazan sonrası huzursuz bağırsak sendromuna dikkat çeken İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, şunları söyledi:
"Ramazan ayında, insanların büyük bir kısmı şunu fark etmiştir: İftara yakın, midenin boş olduğu zamanlarda huzursuz bağırsak sendromu olan hastalarımız, kendilerine bir rahatlama hissettiklerini ifade etmektedirler. Bağırsak sistemi, yeme içmemizle doğrudan ilişkilidir. Bu rahatlamayı bayramdan sonra ve bayram sonrasında da devam ettirirlerse, huzursuz bağırsak sendromu nedeniyle yaşadıkları şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi gastrointestinal semptomlarda belirgin bir iyileşme göreceklerdir. Bayramda özellikle sabah kahvaltısına hafif bir başlangıç yapılmalı; protein kaynakları, yani yumurta ve peynirle başlanmalıdır. Ramazan ve Ramazan Bayramı'nda kültürümüzde yer alan tatlılar ve şekerler ise mümkün olduğunca az tüketilmelidir. Şişkinlik, kabızlık veya zaman zaman ishal atakları yaşayan hastalarımıza az miktarda yemek yemelerini, dengeli bir şekilde beslenmelerini, düzenli egzersiz yapmalarını ve günde en az 2,5 litre su içmelerini öneriyorum."
BAYRAMDA TATLI VE ŞEKER TÜKETİMİ
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, Ramazan Bayramı'nda aşırı şekerin tüketimine karşı şu şekilde konuştu:
"Şekerin aşırı tüketimi, vücudumuz için toksik bir maddeye dönüşür ve pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Uzun vadede aşırı şeker yüklemesi, obeziteyi artırır, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Şekerin fazla tüketilmesi kalp damar hastalıkları riskini de artırır. Ayrıca şeker, kanser gibi pek çok hastalık için de bir risk faktörü oluşturur. Bu nedenle, özellikle bayramda tatlı ve şekerli gıdalara dikkat edilmesi, aşırıya kaçılmaması gerekmektedir."
SAĞLIKLI BESLENME VE AKDENİZ DİYETİ

Sadece bayram sonrasında değil, tüm yıl boyunca dengeli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kılıçaslan, "Kalori kısıtlaması yapmak, aşırıya kaçmamak sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Aksi takdirde, şeker ve fazla kalori alımı, ciddi sağlık sorunlarının temelini atabilir. Şekerli gıdaların, özellikle içeceklerde bulunan gizli şekerin fazla tüketilmesi de sağlık için zararlıdır. Kola, gazlı içecekler ve enerji içecekleri, yoğun şeker içeren ürünlerdir ve bu tür içeceklerin aşırı tüketimi de sağlığımıza zarar verir. Bu yüzden, sadece Ramazan sonrası dönemde değil, tüm hayat boyunca, bu tür zararlı gıdalardan uzak durmak gerekmektedir. Kalp sağlığını korumak ve genel sağlığı iyileştirmek için en doğru beslenme şekli, Akdeniz tipi diyettir. Sebze, meyve ve zeytinyağının bolca kullanıldığı, kırmızı etin sınırlı olduğu, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları hem kalp sağlığı hem de uzun vadede genel sağlık açısından son derece faydalıdır." şeklinde konuştu.
BAYRAM KAHVALTISI NASIL OLMALI?
Diyetisyen Fatma Betül Çelebi, bayram kahvaltısını şöyle anlattı:
"Bu süreçte, özellikle yoğun kahvaltılar, kızartmalar ve tatlı tüketimi kalori artışına hızlı bir geçiş sağlayabilir. Bunun yerine, daha dengeli bir kahvaltı düzeni önerilir. Gün içerisinde ise su tüketimi, özellikle çay, kahve ve gazlı içeceklerin aşırı tüketilmesi yerine artırılmalıdır. Bu içecekler, vücudun su ihtiyacını karşılamadığı gibi, şekerli içeceklerin fazla tüketilmesi de sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Su tüketiminin öncelikli olduğu, daha sağlıklı içecek seçeneklerinin tercih edilmesi gerekmektedir. Bayram boyunca tatlılara dikkat edilmeli, şerbetli tatlılar yerine daha az şekerli ve sütlü tatlılar tercih edilmelidir."
AKŞAM YEMEĞİ VE FİZİKSEL AKTİVİTE
Diyetisyen Fatma Betül Çelebi konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bayramda gün boyunca alınan fazla kalori, akşam yemeği seçiminde dengelenmelidir. Akşam yemeğinde düşük kalorili, hafif gıdalar tercih edilmesi önerilir. Sebze yemekleri, yoğurt veya az yağlı et, tavuk yemekleri gibi seçenekler, hem sağlıklı hem de hafif bir akşam yemeği alternatifi oluşturur. Karbonhidrat alımını sınırlamak, iftardan sonra çorba gibi ağır yemekleri almamak bu dönemde sağlıklı bir beslenme düzeni için önemlidir. Ayrıca, gece geç saatte yemek yenilmemeli, yatmadan önce 3-4 saatlik bir açlık süresi bırakılmalıdır. Bu, vücudu dinlendirecek ve sindirimin düzenli çalışmasına yardımcı olacaktır. Bayramda spor da önemlidir; özellikle yakın ziyaretler yürüyüş şeklinde değerlendirilebilir. Yürüyüş, kalori alımını dengeler, günlük kalori harcamasına katkı sağlar ve böylece fazla kalori alımının olumsuz etkilerini azaltır. Yürüyüşleri düzenli hale getirerek bayram sonrasında da bu alışkanlıkları sürdürmek sağlıklı bir yaşam için faydalı olacaktır.”