Son Dakika Haberi... Liberal Demokrat Parti (LDP) eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Kulaksız tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen 11 Nisan 2025 tarihli suç duyurusu dilekçesinde, İmamoğlu’nun diplomasının 1994 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından dekanlık ve rektörlük onayı ile düzenlenip resmi kayıtlara geçirildiği belirtildi.
Dilekçede, “Bu durum, ‘kazanılmış hakların geri alınamazlığı’ ilkesi ve hukuk devleti güvencesi altında temel hakların korunması anlamına gelmektedir” denildi.

“İDARENİN KUSURU VATANDAŞA YÜKLENEMEZ"
T24'ten Türker Karapınar'ın haberine göre dilekçede; “İstanbul Üniversite Yönetim Kurulu’nun, 18 Mart 2025’te ‘üniversite isminin yanlış yazıldığı’ gerekçesiyle, hiçbir yeni hukuki gerekçe veya objektif akademik değerlendirme yapılmadan, geçmişte kazanılmış ve usulüne uygun biçimde onaylanmış diplomanın iptaline karar vermiştir. Bu işlem, idarenin kendi kusurunu vatandaşa yükleyerek geri alma işlemidir” ifadeleri yer aldı.
'KEYFİLİK' VURGUSU
Dilekçede, şöyle devam edildi:
“İdarenin, geçmişte kesinleşen ve kamu düzenine uygun olarak tesis edilmiş bir hakkı, hiçbir yeni delil veya yasal dayanak olmaksızın geri alması, idari tasarrufun keyfi olduğu ortaya koymaktadır. Bu uygulama, yalnızca kişisel mağduriyeti değil, aynı zamanda demokratik seçimler gibi temel hakları da zedelemekte, seçme, seçilme ve temsiliyet haklarına müdahale niteliği taşımaktadır.”
EMSAL KARARLAR TEK TEK SIRALANDI
Dilekçede, Anayasa Mahkemesi’nin Abidin Pişkin emsal kararına ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kesinleşmiş kazanılmış hakların geri alınmasının hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğu, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin usulüne uygun belgelerin geri alınamayacağı, mahkemelerin, geçmişte kesinleşmiş hakların keyfi olarak iptal edilemeyeceğine ilişkin emsal kararlarına da yer verildi.

“SORUŞTURMA İVEDİLİKLE VE ŞEFFAF YÜRÜTÜLMELİ"
Dilekçede, İstanbul Üniversitesi yetkilileri hakkında, TCK’nın 257 ve 309. maddeleri uyarınca soruşturma başlatılması, seçme ve seçilme hakkına müdahale ile demokratik düzene zarar verme suçlarından kamu davası açılması talep edildi. Dilekçede delillerin karartılmasını önlemek amacıyla üniversitenin iç yazışmaları, dijital arşiv kayıtları, karar tutanakları ve ilgili komisyon raporlarının temin edilerek, soruşturma dosyasına dahil edilmesi de istendi. Dilekçede, “İlgili işlemin yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, anayasal düzeni tehdit eden ağır bir suç olması nedeniyle soruşturmanın ivedilikle ve şeffaf olarak yürütülmesi hususlarını bilgilerinize arz ve talep ederim” ifadelerine yer verildi.

SORUŞTURMA AŞAMASINA GEÇİLDİ
Kulaksız, söz konusu suç duyurusu dilekçesini X hesabından paylaştı.
Suç duyurusu dilekçesinde evrakın 2025/6307 ihbar numarası ile işleme alındığı ortaya çıktı.
Kaynaklar, YÖK kapsamında olan bir evrakı savcılığın almasının anormal olmadığını, evrak üzerine numara konulmakla soruşturma aşaması başladığını, soruşturmanın devamının YÖK Kanunu’ndaki usulle YÖK’e ait olduğunu, YÖK izin vermezse Danıştay'da iptal davası açılabileceği bilgisini veriyor.