18 Nisan 2025
İstanbul
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Dünya ABD'li Ermeni Avukat Türk Vatandaşı Oldu, AK Parti Milletvekilinden Destek Aldı.

ABD'li Ermeni Avukat Türk Vatandaşı Oldu, AK Parti Milletvekilinden Destek Aldı.

Büyük dedesi Osmanlı döneminde subaylık ve saray başmimarlığı gibi görevlerde bulunan ABD'li Ermeni avukat Glen Frederic Matheson Türk vatandaşlığına geçti. 'Murat' adını alan avukata vatandaşlığa geçiş sürecinde AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin destek oldu.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Şahin, Matheson'un Türk vatandaşlığına geçişine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Matheson'un büyük dedesi Mihran Mesropyan'ın, Osmanlı ordusunda subaylık ve sarayda başmimarlık gibi görevlerde bulunduğunu belirten Şahin, Çanakkale Savaşı'nda gazi olan, Suriye'de esir alınan Mesropyan'a hizmetlerinden dolayı devlet nişanı verildiğini anlattı.

Şahin, Mesropyan'ın daha sonra ABD'ye gittiğini ve orada yeni bir hayat kurduğunu belirterek, mimarlık yapan Mesropyan'ın Washington'da sembol olan birçok binanın mimarlığını da yaptığını dile getirdi.

Mesropyan'ın torununun oğlu olan avukat Glen Frederic Matheson ile ABD konularını çalışan akademisyen bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığını ifade eden Şahin, "ABD'de yaşayan ve tanınmış bir hukukçu olan Matheson, büyük dedesinin Osmanlı subayı olmasından dolayı Anadolu'ya ve Türk milletine aidiyet hissetmiş ve yıllar sonra Türk vatandaşlığı için teşebbüste bulunmuş" diye konuştu.

Matheson'un konuyu kendisine ileterek destek istediğini belirten Şahin, "Bunun üzerine biz de girişimlerimizi İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile birlikte yürüterek Glen'in başvuru sürecini bir buçuk yıl önce başlattık.

Bir ay önce de vatandaşlığını aldı.

Glen Frederic, vatandaşlığını aldığında 'Bugün benim hayatımın en mutlu günü.' dedi.

Türk vatandaşlığına kavuşmasını hayatının bugüne kadar ki en mutlu günü olarak tanımlaması bizi de mutlu etti." dedi.

Matheson'un Türk vatandaşlığına geçerek Murat Frederic ismini aldığını ifade eden Şahin, Türkiye'nin Asya, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere dünyanın her yerinde itibarının arttığını, Matheson'un vatandaşlık talebinin de bunun yansıması olduğunu vurguladı.

Osmanlı coğrafyası ve Anadolu'nun farklı kentlerinden Latin Amerika ve Karayipler bölgesine çok sayıda insanın göç ettiğini anımsatan Şahin, "Ataları, dedeleri Anadolu topraklarında yaşamış yaklaşık 20 milyona yakın insan o bölgelere gitmiş.

Bu bölgelerde 'El Turco', 'Los Turcos' şeklinde adlandırılan Anadolu'ya ait bir toplum yaşıyor.

Bunların içerisinde Hristiyan Araplar, Ermeniler, Rumların yanı sıra Müslümanlar da bulunuyor.

Kendini hala Anadolu'ya ait hisseden ve burayla bağlı olan insanlar, Osmanlı pasaportuyla gittikleri için kendilerine Los Turcos, El Turco denilmiş ve bunu bir kimlik olarak da hala taşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Latin Amerika ve Karayipler Parlamentosu (PARLATİNO) Türk Delegasyonu Başkanı olduğunu belirten Şahin, Latin Amerika ülkelerinde Osmanlı döneminde Lübnan, Suriye, Ürdün, Mısır, Anadolu'dan göç eden insanlarla karşılaştıklarında Anadolu'ya ait özlemlerini dile getirdiklerine şahit olduklarını söyledi.

Türkiye'nin Latin Amerika ülkelerindeki bu kitlelere ulaşmak için çalışmalar yaptığını aktaran Şahin, şöyle konuştu:

"Bu insanlara ulaşmak için hem Kültür ve Turizm Bakanlığımızın hem de Dışişleri Bakanlığımızın 'soft power' şeklinde çalışmaları var.

Ayrıca TİKA'nın, Yunus Emre'nin, Marif Vakfı'nın, Diyanet Vakfı'nın, özellikle Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde, Amerika kıtasında veya farklı kıtalarda Anadolu'ya ait olan toplumları yeniden inşa ve ihya etmeye yönelik veya oradaki Osmanlı kalıntılarını, eserlerini tekrar inşa ve ihya etmeye yönelik olağanüstü faaliyetleri var.

Bu toplumları ait oldukları bu zenginliklere bu topraklara tekrar döndürme, kesilmiş o damarları tekrar inşa etme ve kültür alışverişini tekrar başlatma yolunda yapılan çalışmalar çok önemli.

Ben ilerleyen süreçte bu çalışmaların sonuçlarını vereceğini ve kendisini milli anlamda Anadolu'ya ait hisseden, bu coğrafyanın bir parçası olarak kabul eden insanların tekrar Anadolu'ya yönelişini göreceğimizi tahmin ediyorum."

Ankara Üniversitesi'nin özellikle Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle ilgili bir kürsüsü olduğuna dikkati çeken Şahin, Türkiye'nin bu coğrafyalara ve oradaki insanlara tarihsel ve bir imparatorluk bakışıyla bakması gerektiğini de söyledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *