Pekin’de Salı günü gerçekleşen bir görüşmede, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Portekizli mevkidaşı Paulo Rangel ile bir araya geldi. Görüşmede Çin’in Avrupa ile ilişkilerini derinleştirme isteği ön plana çıktı.
Wang, Çin’in çok kutuplu dünyada Avrupa’yı önemli bir denge unsuru olarak gördüğünü ve kıtanın stratejik özerkliğini koruma çabasını desteklediğini söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Wang, iki ülke arasındaki ilişkilerin, Çin-Avrupa diyalogunun gelişimine katkı sağlayacağını ifade etti.
YILLAR SONRA İLK TEMAS
Rangel’in ziyareti, beş yılı aşkın bir süreden sonra Portekiz hükümetinden Çin’e yapılan en üst düzey temas olma niteliğini taşıyor. Bu temas, Washington'un Avrupa Birliği ve Çin'i ticari savaşla tehdit ettiği bir süreçte gerçekleşti.
Aynı hafta içinde Fransa Dışişleri Bakanı ile İtalya Senato Başkanı’nın da Pekin’e gitmesi bekleniyor. Bu yoğun diplomatik trafik, Avrupa başkentlerinin ve Çin’in küresel dengeleri yeniden tartma çabası olarak görülüyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği dışındaki Portekiz ihracatının en büyük pazarı olmaya devam ediyor. Öte yandan Portekiz, Çin’in altyapı odaklı Kuşak ve Yol Girişimi’ne Batı Avrupa’da hala bağlı kalan tek ülke konumunda.
Geçtiğimiz yıl Portekiz, Avrupa Birliği'nin Çin yapımı elektrikli araçlara gümrük vergisi getirmesine yönelik oylamada çekimser kalmıştı. Aynı zamanda ülke, Çin sermayesinin bu alandaki yatırımlarına kapılarını açık tutuyor.
ESKİ YENİ GÜÇ BLOĞU: AVRUPA BİRLİĞİ
Çin ile ilişkilerde temkinli ancak iyimser yaklaşımın yanında, Avrupa vatandaşlarının Avrupa Birliği’ne olan desteği de artıyor. Eurobarometer anketine göre, birlik genelinde AB üyeliğinin faydalı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 74’e ulaşarak rekor kırdı.
Anket, barışın korunması ve güvenliğin güçlendirilmesinin vatandaşlar nezdinde üyeliği destekleme konusunda birinci neden haline geldiğini ortaya koydu. “İnsanlar artık üyeliği ekonomik iş birliğinden çok barışın teminatı olarak görüyor,” ifadesiyle bu eğilim raporda açıklandı.
Avrupa’nın savunma politikası üye devletlerin yetki alanında kalsa da, birlik içindeki ortak savunma harcamaları ve sanayi iş birliği girişimleri artış gösterdi. Ankete katılanların üçte biri önümüzdeki beş yılda yaşam standartlarının düşmesini bekliyor.
Ayrıca vatandaşların yarısı, AB'nin krizlere ve güvenlik risklerine karşı koruyucu rolünün son yıllarda güçlendiğini düşünüyor. Avrupa şirketlerinin Çin ve Amerika karşısında rekabet gücünü yitirme korkusu da yaygın. Ankete göre her üç vatandaştan biri bu durumu öncelikli bir sorun olarak görüyor.