Tıp Tarihinin Öncü İsmi: İbn-i SinaBatı dünyasında Avicenna olarak bilinen İbn-i Sina, dünya tıp tarihine adını altın harflerle yazdıran isimler arasında yer alıyor. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Batı'nın tıbbi referans olarak kabul ettiği bilim insanı, Batılı kaynaklarda "hekimlerin piri ve hükümdarı" olarak tanımlanıyor.
Tıp, felsefe ve doğa bilimleri alanında derin etkiler bırakan İbn-i Sina, yüzyıllar boyunca bilim dünyasında rehber kabul edildi.
Bilimle Geçen Bir Ömür980 yılında Buhara yakınlarındaki Efşene köyünde doğan İbn-i Sina, 1037 yılında Hamedan’da hayatını kaybetti.
Hayatı boyunca bilimle iç içe olan düşünür, özellikle tıp ve felsefe alanında yoğunlaştı.
Kaleme aldığı yaklaşık 200 kitapla pek çok alanda iz bıraktı.
Eğitimini Kuşyar isimli bir hekimin yanında aldıktan sonra, farklı disiplinlerde toplamda 450'ye yakın makale kaleme aldı.
Bu makalelerin 240 kadarı günümüze ulaşmış durumda.
Eserlerinin 150’si felsefe, 40’ı ise tıpla ilgilidir.
Tıp ve Felsefenin Kapsamlı Eserleriİbn-i Sina'nın en önemli eserleri arasında yer alan Kitabü'ş-Şifa ve El-Kanun fi't-Tıb, Orta Çağ boyunca üniversitelerde ders kitabı olarak okutuldu.
Bu iki eser, Montpellier ve Louvain gibi önemli üniversitelerde 1650 yılına kadar başvuru kaynağı olarak kullanıldı.
Kitabü'ş-Şifa, felsefe ve fen bilimlerini kapsayan geniş bir içeriğe sahipken; El-Kanun fi’t-Tıb, dönemin tıbbi bilgisini sistematik bir şekilde sunan bir başyapıt olarak kabul edildi.
Eğitim Hayatı ve Bilimsel EtkileşimleriSamanoğulları sarayında görevli kâtip Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina, ilk eğitimini babasından aldı.
Daha sonra dönemin tanınmış bilginlerinden Natili ve İsmail Zahit’ten dersler alarak bilimsel birikimini geliştirdi.
Geometri, mantık, fıkıh, dilbilgisi, tıp ve doğa bilimleri gibi birçok alanda çalışmalar yaptı.
Farabi’nin el-İbane’si aracılığıyla Aristoteles’in felsefesiyle tanışan İbn-i Sina, genç yaşta Buhara prensi hastalandığında onu iyileştirerek saray kütüphanesinden yararlanma ayrıcalığı kazandı.
Cürcan Yılları ve Büyük Eserin DoğuşuBabası hayatını kaybettikten sonra Cürcan’a giden İbn-i Sina, burada Şirazlı Ebu Muhammed’in desteğini aldı.
Tıp alanındaki başyapıtı olan El-Kanun fi’t-Tıb’ı da bu dönemde kaleme aldı.
Yaşadığı çağda hem Yunan filozoflarının hem de Anadolu'daki doğa bilginlerinin eserlerini inceleyen İbn-i Sina, Doğu ile Batı arasında bir köprü kurarak bilimsel mirasını evrensel hale getirdi.
