İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu süreçte Kanal İstanbul projesine yönelik sert eleştirilerde bulundu. İmamoğlu, projeyi "ihanet" olarak nitelendirirken, ülkenin depreme dayanıklı hale getirilmesi için harcanabilecek kaynakların projeye aktarılması gerektiğini savundu. Ayrıca İstanbul'daki kamu projelerinden ve Kanal İstanbul'dan kaynaklanan ekonomik yükü değerlendirdi.
Kanal İstanbul Projesi ve Eleştiriler
Sadece dört başlık altında devlet ve milletin 277 milyar dolar zarara uğratıldığını iddia eden İmamoğlu, deprem fonundan buharlaştırıldığı öne sürülen 42 milyar doları, İstanbul'daki imar projelerinden elde edilen 85 milyar dolarlık rantı, Kanal İstanbul'un tahmini 100 milyar dolarlık maliyetini ve bütçeye etkisi değerlendirilen 50 milyar doları listeledi. İmamoğlu, bu kaynağın ülkenin genelini iyileştirebileceğini ve depreme karşı hazırlıklı hale getirebileceğini belirtti.
İmamoğlu'nun Açıklamaları
İmamoğlu, Kanal İstanbul projesine ilişkin yaptığı eleştirilerde siyasi bağlılığı da sorgulayarak, projeye olan tutkuyu ve hırsı Allah'a ve millete havale ettiğini söyledi. Ayrıca İmamoğlu'nun bu açıklamaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında gerçekleştirilen gözaltı dalgasının ardından geldi. Operasyonlar neticesinde birçok isim gözaltına alındı.
Operasyon ve Gözaltılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından koordine edilen soruşturma çerçevesinde, 53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi ve şu ana kadar 50 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında İBB ve bağlı kuruluşlarda görev yapan üst düzey yöneticiler, eski belediye bürokratları ve İmamoğlu'nun yakın çevresinden isimler bulunuyor.
Operasyonun Arka Planı
İSKİ'nin Kanal İstanbul güzergahında yer alan Sazlıdere Barajı havzasındaki yapılaşmaya ilişkin yıkım tebligatının ardından gerçekleşen operasyonlar, tartışmalara neden oldu. CHP yönetimi, İBB'ye yapılan operasyonların Kanal İstanbul projesine karşı alınan tavrın cezalandırılması amaçlı olduğunu iddia ederken, resmi açıklamalarda ise yalnızca iddia edilen suçlamaların araştırıldığı belirtildi.
