İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyeliği”, “rüşvet almak” ve “rüşvet vermek” gibi ağır suçlamalarla tutuklanmaları talep edilen 8 şüpheli hakkında İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı verdi. Kararda, aralarında İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar’ın da bulunduğu şüphelilere yönelik suçlamalara ilişkin somut delil bulunmadığı, suçun vasfı gereği tutuklamanın son çare olması gerektiği ve kaçma ile delil karartma şüphesinin bulunmadığı vurgulandı.
HAKİM GÖREVDEN ALINDI
Hakim Uğur Yeşildal’ın imzasını taşıyan 23 Mart 2025 tarihli kararda; “dosyada tutuklamayı gerektirecek ağırlıkta somut delil bulunmadığı, adli kontrol ile de kamu yararının sağlanabileceği” ifade edildi. Ancak kararın ardından, Hakim Uğur Yeşildal hakkında soruşturma açıldı. Aynı zamanda, Adalet Komisyonu kararıyla Yeşildal'ın sulh ceza hakimliği görevine son verildi. Genel yetkili hakim olarak atandı.
TUTUKLAMA KARARI VERİLDİ
Bu süreçte savcılığın karara itirazı üzerine dosya yeniden ele alındı ve başlangıçta serbest bırakılan 8 kişiden 4'ü hakkında tutuklama kararı verildi. Böylece, Ekrem İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınan isimlerin büyük çoğunluğu cezaevine gönderildi.
"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MÜ, ÜSTÜNLERİN HUKUKU MU?"
Kararı veren hakime yönelik soruşturma ve görev değişikliği, kamuoyunda "hukukun üstünlüğü mü, üstünlerin hukuku mu?" tartışmalarını bir kez daha gündeme getirdi.