Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri bu hafta da meydandaydı.
Cumartesi Anneleri 1048. hafta buluşmasında, 30 yıl önce Van’da gözaltında kaybedilen Kadir Keremoğlu için adalet istedi.
Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'na da çağrı yapan kayıp yakınları, AYM kararlarına uyulmasını ve Galatasaray Meydanı'ndanki barikatların kaldırılmasını talep etti.
Açıklamada Kadir Keremoğlu'nun yaşadıkları ve ailesinin adalet mücadelesi anlatıldı.

Bu haftanın açıklaması şu şekilde:
"Bugün bir kez daha Cumhurbaşkanı’na ve İçişleri Bakanı’na sesleniyoruz:
Anayasa Mahkemesi kararlarına uyun; polis bariyerlerini kaldırın ve Galatasaray Meydanı’nın kayıp yakınlarına koşulsuz olarak açılmasını sağlayın.
1048. haftamızda, 30 yıl önce Van’da gözaltında kaybedilen Kadir Keremoğlu için adalet talebimizi yineliyoruz.
75 yaşındaki Yüksekovalı Kadir Keremoğlu, Van’da yaşayan varlıklı bir iş insanıydı.
'ÖLÜM LİSTESİNDE İSMİNİZ VAR'
10 Temmuz 1994’te JİTEM mensupları, 'ölüm listesinde isminiz var' diyerek Keremoğlu ailesinden haraç talep etti. Bu para İstanbul/Çatalca’da belirtilen bir adrese götürülecekti. Aile, savcılık ve polis işbirliği ile suçüstü yapılmasını sağladı ve aralarında JİTEM mensubu Alaattin Kanat’ın da bulunduğu dört kişi tutuklandı. Bu olay sonrası Keremoğlu ailesi, JİTEM bağlantılı çetenin hedefi haline geldi.
'BEYAZ TOROS’LA KAÇIRILDI'
Geçirdiği beyin kanaması sonrası yürüme zorluğu çeken Kadir Keremoğlu, 14 Nisan 1995 tarihinde Van Merkezde kendisinin yaptırdığı Keremoğlu Camii’ne namaz kılmaya gitti. Sonrasında 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros’la kaçırıldı. Görgü tanıklarına göre kaçıranlar arasında JİTEM bağlantılı Şehmus Durak da vardı ve iki araç daha bu operasyona eşlik ediyordu.
'YEŞİL'E TESLİM EDİLDİ'
Aile, yaptığı araştırmalar sonucu, kaçırıldıktan sonra babalarının Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’a teslim edildiğini, önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı’na götürüldüğünü öğrendi. Ayrıca kaçırma olayına karışan JİTEM’le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı.
'AİLE, MEHMET AĞAR İLE GÖRÜŞTÜ'
22 Nisan 1995 tarihinde aileyle görüşen ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi 'Babanızı bırakmak için 750.000 Mark istiyoruz' dedi. Bunun üzerine aile, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüştü. Bu görüşmeden hemen haberdar olan söz konusu kişi aileyi arayarak 'Babanızı ölmüş bilin' dedi.
“ADALET SAĞLANSIN”
Şehmus Durak’ın eşi, vicdan azabı çektiğini söyleyerek aile ile temasa geçti. Keremoğlu’nun evlerinde Yeşil tarafından infaz edildiğini, olaya kendisinin ve kayınvalidesinin tanık olduğunu anlattı. Bu itirafın ses kaydı alındı.
Olay, 25 Aralık 1996 tarihli Aktüel Dergisi’nin 285. sayısında kapak oldu. 1 Ocak 1997 tarihli 286. sayıda ise, aileyle fidye pazarlığı yapan Nafiz Karacan’ın fotoğrafı “İşte fidyeci özel harpçi” başlığıyla yayımlandı.
Emniyet, adli ve askeri makamlara başvuran aile bir sonuç alamadı. Diyarbakır, Hakkâri ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açığa çıkarılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmedi.
Gözaltında kaybedilişinin 30.yılında bir kez daha yineliyoruz: Kadir Keremoğlu’nun mezar yeri açıklansın, onu kaybedenler üzerindeki cezasızlık zırhı kaldırılsın. Adalet sağlansın.
Kaç yıl geçerse geçsin, Kadir Keremoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz."