İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Nisan 2025 tarihli Kanal İstanbul raporunda, proje çevresinde yürütülen yapılaşma faaliyetlerine ilişkin son durumu kamuoyuna aktardı.
Raporda, “planların yargı kararıyla iptal edilmesine rağmen, projelerin yapılmasındaki ısrarın sürdüğü” ifadesine yer verildi.
TOKİ, Arnavutköy ilçesindeki Boyalık, Baklalı, Sazlıbosna ve Hacımaşlı mahallelerinde toplam 24.874 konut inşa edilmesini öngören projeler için 16 Aralık 2024 ile 31 Ocak 2025 arasında 28 ayrı ihale düzenledi.
Bu ihalelere ilişkin sözleşme süreci 17 Mart 2025’te başladı.
Raporda, 5 Nisan itibarıyla “göl havzası sınırındaki tarım alanlarında iş makinelerinin çalışmaya başladığı” belirtildi.
65 MİLYAR TL’LİK YATIRIM VE YENİ NÜFUS BASKISI
İPA’nın aktardığına göre, “toplam yatırım maliyeti 65 milyar TL’yi aşan bu projelerle birlikte, bölgedeki tarım alanları, ormanlar, meralar ve doğal sit alanları hızla yapılaşmaya açılmakta.” Aynı raporda, “bu durum yalnızca İstanbul’un ekolojik dengesini değil, aynı zamanda su güvenliğini de ciddi biçimde tehdit etmektedir” ifadeleri yer aldı.13 Mart 2025’te alınan “ÇED Gerekli Değildir” kararı ile, 6 farklı bölgede gerçekleştirilecek inşaat faaliyetlerinin önü açıldı.
Raporda, “özellikle Sazlıdere Barajı çevresinde yaklaşık 100.000’den fazla ek nüfus anlamına gelmektedir” denildi.
İSKİ ALTYAPI BAĞLANTILARINI REDDETTİ
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ise projelere ilişkin altyapı taleplerini reddetti.
Rapora göre, “inşaat ruhsatlarının İSKİ’nin onayı olmaksızın düzenlenmiş olmasının yanı sıra, içme suyu, atıksu ve yağmur suyu altyapı bağlantılarına izin verilmemekte, yapılan başvurular reddedilmektedir.” Ayrıca, kamu zararına yol açabilecek uygulamalara ilişkin ilgili kurumların resmi yazılarla uyarıldığı bildirildi.İPA raporunda, 2019 tarihli çevre düzeni planı ve rezerv yapı alanı kararının Aralık 2024’te İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği, ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararı 4 Şubat 2025’te usul yönünden bozduğu hatırlatıldı. “Bilirkişilerin belirttiği hususlar değil, usul yönünden yapılan değerlendirme nedeniyle karar bozulmuştur” denildi.
Bilirkişi raporlarında ise “özellikle su havzalarının yönetimi, tarım ve kırsal alanların durumu gibi kritik başlıklara dikkat çekildiği” aktarıldı.
Ayrıca, çevresel etkilerin olumsuz olacağı ve iklim değişikliği risklerinin göz ardı edilemeyeceği belirtildi.“KAYNAKLAR DEPREM HAZIRLIĞINA AYRILMALI”Raporda, Kanal İstanbul’a ayrılan kaynakların başka önceliklerde kullanılmasının gerekliliğine de dikkat çekildi. “Kanal İstanbul’a ayrılan kaynakların, beklenen büyük Marmara Depremi’ne hazırlık amacıyla dönüştürülmesi gereken yaklaşık 1 milyon bağımsız birimin güçlendirilmesinde kullanılması gerektiği” ifadelerine yer verildi.
