Gelen Eleştirilere Canlı Yayında Yanıt
Sözcü TV Ana Haber sunucusu Portakal, gelen eleştirilere YouTube üzerinden yaptığı canlı yayında yanıt verdi.
Fatih Portakal’ın Açıklaması: "Yanlışın Peşinden Gitmem"
Barış Pehlivan’ın yaptığı gazeteciliği doğru bulmadığını belirten Portakal, şu ifadeleri kullandı:
❝ Barış çok iyi bir gazeteci olabilir ama o bilirkişiyle yapmış olduğu konuşmayı etrafındakilere dinletsin. Ve o kişinin ‘Ben Halk TV’ye çıkmak, yayınlanmasını istemiyorum’ demesi bile, bunu yayınlamamak gerektiğini gösterir. Eğer bunu yayınlıyorsanız, bu bir hata ve yanlış. ❞
Bu yorumlarının ardından sosyal medyada büyük eleştiriler alan Portakal, canlı yayında şu yanıtı verdi:
❝ Gelen tepkileri anlıyorum. Karpuz gibi bölünme içindeyiz. Yanlış yapılsa bile düşünce olarak koruma inancındayız. Ben yanlışın peşinden gitmem, o zaman doğruya ulaşamam. ❞
"Seni de mi Satın Aldılar?" Sorusuna Cevap
Canlı yayın sırasında bir izleyicinin "Seni de mi satın aldılar?" sorusunu okuyan Portakal, sadece "Bu da enteresan bir yaklaşım" yanıtını verdi.
Ayrıca bir izleyicinin "Büyükelçiliği kaptın" yorumuna ise gülerek, "Ne kadar bilgi sahibi olduğumuz önemli" cevabını verdi.
Portakal’ın sözleri ve eleştirilere verdiği yanıtlar, sosyal medyada tartışılmaya devam ediyor.
Gazeteci Fatih Portakal ve Yapılan Yorumlar
Gazeteci Fatih Portakal'ın, Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek'in gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı yorumlar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Portakal'ın bu konudaki görüşleri, farklı kesimlerden geniş bir tartışma ve eleştiri dalgasına sebep oldu. Olay, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve demokrasi gibi önemli konuların yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Bu gelişme, toplumun farklı kesimlerinden insanların bu konudaki düşüncelerini dile getirmesine ve tartışmasına olanak sağladı. Gazeteci Fatih Portakal'ın yorumları, hem destekleyen hem de eleştiren kesimler arasında derin bir ayrılığa yol açarak toplumda önemli bir konuşma ve düşünce farklılığına zemin hazırladı. Bu olay, basın özgürlüğü ve demokrasiye olan inancın güçlendirilmesi gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.